O yağmurlu günün örttüğü bir şey
var hayatımızda. Hiç kaldırmak istemedik örtüsünü ikimiz de. Çamların kokusu
sızdı yalnız, çamaşırlarını toplayan bir kadının telaşı, evine daha da
sokulanların ve mutfağı kaynayan demliğin uğultusuyla dolduranların, okulun
penceresinden birazdan ıslanacağı yağmurdan çok annesinin evde olup olmadığını
düşünen çocukların telaşı.
Yarı uyanır gibi uykulardan ve
kopar gibi bir anda ruhumuzu yakalayan özlemlerden o günü gömdük azar azar.
Çünkü istemedim hiç tükensin o
karanlık, onu kaldırmaya yetmeyen üç beş ev ışığı, üç beş dağ köyü kıpırtısı.
Biz yine de mutluluk demeyelim
buna. Belki huzur. Herkesle aynı şeyi yapabilmenin, aynı şeyle endişelenmenin
küçük huzuru. Yoksa akıyoruz biliyorsun birbirimizin etrafından büyük ormanlar
gibi. Her birimizin ağaçları, kuşları, hayvanları, leşleri ve geceleri
farklıdır. Evet, geceleri bir tren homurtusu böler benim ormanımın uykusunu,
kuşlar şaşkın sokulur birbirlerine, çok yağmur yağar, çok çiy düşer
bitkilerime.
Gündüzleri uyur benim ormanım,
ikindilerde kımıldar ateşli bir huzursuzluktur öğle vakitleri. Ama en çok
geceyi severim ben. O trenin uzaktan demir gövdesiyle cebine doldurup getirdiği
kısacık rüzgar yeter nefes almama. Bir kaç tedirgin kımıltı, dağı ve onun
göğsünde dalgalanan köy ışıklarını görünce geçer. Başlar uykunun özgür
senfonisi yeniden, gerçek bir rüzgar gelir demirin rüzgarının yerine. Herkes ve
her şey, sabahın olacağından emin, toprağa yerleşir.
Zaman korkusuz bir aynadır
bizlere. Şiire karışan bütün sözlerimizi onunla ayırırız birbirinden. Mutfakta
eriyen buharını çaydanlıkların, unutulmuş bir elmanın son kokularını onunla
getiririz yeryüzüne. Ondan sonra adı sönmek olur, yirmi beş saniye sonra
çocuğun muhtaç ağlamaları olur, bir daha bu kadar çok almayalım kararının
sebebi olur. Elmanın şiirle bağını böylece koparırız.
Ama her zaman böyle usta değiliz
kılıçlarımızla. Kanla birlikte yere düşen bir çiçeğin gürültüsü çözer
dizlerimizin bağını. Bir mezarın taze ağırlığına yürütecek gemilerimiz yoktur.
Sevmeyi hiç düşünmeyiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder