Belirsiz
belki de çok belli olan ve birçok yolu ve yordamı bulunan hatta kişisine göre
değişen kendi tabirimle söylemek gerekirse tabiri belli olmayan bir yer
göstermemi isteselerdi bana emin olun ki ilk diyeceğim şey çevre olurdu. Çünkü gerçekten
insandan insana değişen ve farklı şekillere bürünen ve şekilleri birden
değişebilen yerdir çevre dediğimiz kavram. Bazen korkutur insanı, kimisine de
neşe saçma vesilesine yol açar çevre ve çevrelerimiz. İnsanımızı çepeçevre
saran bu çevreler kimi zaman alır bir deniz kenarına yosun koklatmaya götürür
kimi zamanda dünyanın en derin ve çıkılamayacak kuyularının içine sokar. Neden
sorusu geliyor birden insanın aklına bunu da bu fakir şöyle açıklayabilmekte ancak.
Çünkü çevrenin içinde de iki tane zıt kavram var yani gül ve diken gibi, güçlü
çevre ya da güçsüz çevre gibi…
Şimdi
de olayı başka yerden tutmaya çalışalım ey okuyucu. Mesela insan da
çevre desem yine herkesin aklına dışsal algılama olarak hep dışarısı gelecektir
ama unutulan bir şey var ki asıl çevre insanı kendi halkası içine bir bumerang
gibi kendisine döndüren içsel çevresi vardır ve bu çevre dış çevreyi de içine
alabilecek kapasitededir hatta olayı daha da ileri götürmek gerekirse metafizik
gibi kapasiteler ötesidir içsel çevre. Evet elbette okuyucu örnek bekleyecektir
ve kendi kafasında bir kurgu oluşturacak, bunun çevrenin hem dış ile hem de iç
ile alakasını sorgulayacaktır ki sorgulaması hem gerekir hem de doğaldır. Mesela
örnek vermek gerekirse kalbin çevresi nedir sorusuna cevap aramak veya kalbin
çevresini çepeçevre saran şey nedir diye sorulur ise benim vereceğim en etkili
ve en kolay cevap Aşk diyebilirim. Zaten konunun başında da bahsetmiştik gül ve
diken kelime manasıyla zıt olmasa da mana âleminde birbirlerine zıttırlar ama
çok iyi anlaşırlar hatta birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Çok kolay bir
konudan çok zor bir konuya ve âleme girdiğimin bende farkındayım ama ne
yapılması gerekiyorsa onu yapmaya ve Aşk dediysek ve çevresinden bahsediyorsak
derine dalmamak olmaz sanıyorum.
Konuyu
şu minvalde bağlamak gerekirse ve her şeyden öte bu yazıyı kısa tutmak
gerektiğini düşündüğüm için yani dikensiz bir çevre olamayacağı dikenli bir çevreninde
her zaman bulunup budanabileceğinden bahsetmek istiyorum. Aşk diyoruz,
çevre diyoruz, diken diyoruz, içimiz ve her daim içimizden kalbin sadece kan
pompalamadığından onun çevresinde nelerin olup ve nelerin dönüp dolaştığını
anlatmak istiyorum…
Aşk diyorum,
diken diyorum, kalbin çevresi diyorum ve insan diyorum
bitiriyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder