Ustamın tezgahında akik,
yakut taşlar
Yanar yontulur hizaya
gelmeye başlar
İnce iplik üstünden omuz
omuz yaslar
Mete'nin dağınık milleti
toplaması gibi
Gönül paslı çare gelmiyor
germebeden
Açılmaz kalp perdesi ondan
dilemeden
Tespih et çözülsün kilit
ölüm gelmeden
Sultan Alparslan'ın
kapıları açması gibi
Huu derken çıngı alev
olur, yürek parlar
De ki! insan sevdiğine
gideni mi sayar?
Taneler her değmede
bam teli kıpırdar
Çubukta, Yıldırım'ın
Demir'e çarpması gibi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder