Nedir solgun yüzünde okuduğum bu telaş
Bir rûzigâr misali gelip geçişin neden
Kaç yağmurla sırdaşsın, kaç ölümle arkadaş
Kaç ayaz yordu senin yüreğini bilmeden?
Dokunmaz mı hiç güneş senin topraklarına
O taptaze eliyle, o sıcak nefesiyle
Ya rüzgâr getirmez mi yeşil yapraklarına
Matemden başka bir renk, uğuldayan sesiyle?
Ey mevsimi melalin, ey sonbahar, ey hazan
Her mevsimden bir cüzü taşırsın üzerinde
Senin de kaderini böyle yazmıştır yazan
Senin de sakladığın hüzündür gevherinde
MİHNET
Bir kâğıt, bir kalem elde var şiir
Bir adım, bir menzil yolda var şiir
Yayan ve yapıldak, kan, revan bülbül
Bir diken, bir sayha gülde var şiir..
***
PİYASA ŞİİRİ
Koltuklar
Takım
elbiseler içinde yürüyen dilsiz uşaklar
Üstüne
az gelişmiş mesai bitimleri
İple
çekilen cumartesiler, pazarlar
Bizim
çektiğimiz miladî Cuma, hicrî Cumartesi akşamları
Ne
çekiyorsak, çektiğimiz bundan değil mi zaten
Sonra
mı?
Sonrası
biraz küfür, biraz iman
“Bir dikili taştan gayrı
nem galdı”
Bürokrasinin
çiçekleri dolaşıyor parke taşlarında
Formal
kokular sızlatıyor direğini burnumuzun
Telgrafın
telleri
Aaaah
telgrafın telleri
Kuşlar
unutalıdan beri
Hatta
Lozan’dan beri
Neyse…
Unutmak
için sakladığımız dünleri
Sırtındaki
çuvalda biriktiriyor bir adam
Kişisel
erişim noktamızı açmamızı bekliyor belki de
Sonra
mı?
Sonrası
biraz şiir, biraz türkü
“Bir akılsız
baştan gayrı nem galdı”
Ayın
15’i, iki nokta üst üste, mübarek gün
Viski
şişelerinden içtiğimiz sular
Ve
Gazze
Ve
bir kısa mesaj
Ve 5
TL
Damlaya
damlaya dağılan vicdanımız
Ne
uykulardan geçtik de geldik oysa biz
Nice
yürüyen merdivenler katettik
Sonra
mı?
Sonrası
biraz Çeçen ağrıları, biraz Urumçi sızıları
“İki damla yaştan
gayrı nem galdı”
Pardon!
Biraz fikir alabilir miyim
Şöyle ortaya karışık
Az açık oturumlu, bol gözyaşılı
Biraz da hamaset serpiştirin üstüne
lütfen
Niğbolu’dan ya da Malazgirt’ten olsun
Durmasın babaanneler ‘Yasin’ okusun
Kimse oturmasın yerime
Kimliğimi
kaptırdığım bankamatiklere
Bir saygı
duyup geliyorum hemen
Ve
gecelerimi çalan tasarruflu ampullere
Sonra
mı?
Sonrası
biraz ilave yazı, biraz yer bildirimi
“Bir yaralı
döşten gayrı nem galdı”
Not: Şiirdeki siyah puntolu olan mısraları editör düzenlemiştir.
MÂH-I RAMAZAN
Hak bin devayı bin derde
Sunar mâh-ı Ramazan’da
Şol şeytanlar zincirlerde
Tüner mâh-ı Ramazan’da
Saflar huzûra garkolur
Kalpler sürûra garkolur
Kandiller nûra garkolur
Yanar mâh-ı Ramazan’da
Teravihler Cennet kokar
Zaman bereketle akar
İnsan hayretlerle bakar
Donar mâh-ı Ramazan’da
Güvenme topuza gürze
Sarıl sen sünnete farza
Melekler semâdan arza
İner mâh-ı Ramazan’da
Amellerince herkesin
Verirler berat belgesin
Açar en serin gölgesin
Çınar mâh-ı Ramazan’da
Kişi bakmadan yaşına
Koşarsa ahret işine
Sabr ekmeğin, kurb aşına
Banar mâh-ı Ramazan’da
İtikâf ile zühdetmek
Salih amele ahdetmek
Kem nefse rağmen cehdetmek
Hüner mâh-ı Ramazan’da
Bir dua ki olur bin er
Gönül nefs atına biner
Yazılır bir ecre biner
Biner mâh-ı Ramazan’da
Nice gözün durur yaşı
Pişer her ocağın aşı
Yoksulların pür-telaşı
Diner mâh-ı Ramazan’da
Hakk, İsmâil’i koçlukla
İbrahim’ini hiçlikle
Cümle mü’mini açlıkla
Sınar mâh-ı Ramazan’da
Rahmettir bu ayın başı
Orta, mağfiret güneşi
En son cehennem ateşi
Söner mâh-ı Ramazan’da
Hayat dedikleri rüya
Hayy’dan geldik gerçek bu ya
Bu can inşallah Hû’ya
Döner mâh-ı Ramazan’da
***
TÜTÜN
Abi selamun aleyküm.
aşağıdaki rubai m.yaşarın kendi ağzından serdedildi.
Yol'umuza arz ederim.
Hem de bunu bir çaşıt edası ile bildirmekten dahi imtina etmeden.
Fazlı BAYRAM
Bakmazlar kalplerinde haset mi var kin mi var
Ey tütün toprakta senden hoş ekin mi var
Ey sigara senle ben ateşsiz olamayızEsrarını ki aşkın yanmadan bulamayız
***
DEVÂ
Metin Acar'a
Kafam çöl bulanığı, serâpâ serâbım ben
Derdimendim, nâçârım, bîkesim, harâbım ben
Bırakma, tek ümîdim Sen'sin, Sen'dedir devâ
Serildim yollarına, pâyine turâbım ben
***
SEYR
Umutlar tükenmez son ân’a kadar
Irmağın telaşı ummâna kadar
Kıyâmet kopar mı sandın? Allâh(c.c)’ı
Zikreden son “insan” kalana kadar
***
Yarmışlar da sadrımı içine Sen koymuşlar
Sen’le işlenen nakış, bin bir desen koymuşlar
İyice düşünmüşler ve sonunda ismimi
Hep Sen’inle konuşan Sen’le susan koymuşlar
Not: Şiirdeki siyah puntolu olan mısraları editör düzenlemiştir.
MÂH-I RAMAZAN
Hak bin devayı bin derde
Sunar mâh-ı Ramazan’da
Şol şeytanlar zincirlerde
Tüner mâh-ı Ramazan’da
Saflar huzûra garkolur
Kalpler sürûra garkolur
Kandiller nûra garkolur
Yanar mâh-ı Ramazan’da
Teravihler Cennet kokar
Zaman bereketle akar
İnsan hayretlerle bakar
Donar mâh-ı Ramazan’da
Güvenme topuza gürze
Sarıl sen sünnete farza
Melekler semâdan arza
İner mâh-ı Ramazan’da
Amellerince herkesin
Verirler berat belgesin
Açar en serin gölgesin
Çınar mâh-ı Ramazan’da
Kişi bakmadan yaşına
Koşarsa ahret işine
Sabr ekmeğin, kurb aşına
Banar mâh-ı Ramazan’da
İtikâf ile zühdetmek
Salih amele ahdetmek
Kem nefse rağmen cehdetmek
Hüner mâh-ı Ramazan’da
Bir dua ki olur bin er
Gönül nefs atına biner
Yazılır bir ecre biner
Biner mâh-ı Ramazan’da
Nice gözün durur yaşı
Pişer her ocağın aşı
Yoksulların pür-telaşı
Diner mâh-ı Ramazan’da
Hakk, İsmâil’i koçlukla
İbrahim’ini hiçlikle
Cümle mü’mini açlıkla
Sınar mâh-ı Ramazan’da
Rahmettir bu ayın başı
Orta, mağfiret güneşi
En son cehennem ateşi
Söner mâh-ı Ramazan’da
Hayat dedikleri rüya
Hayy’dan geldik gerçek bu ya
Bu can inşallah Hû’ya
Döner mâh-ı Ramazan’da
***
TÜTÜN
Abi selamun aleyküm.
aşağıdaki rubai m.yaşarın kendi ağzından serdedildi.
Yol'umuza arz ederim.
Hem de bunu bir çaşıt edası ile bildirmekten dahi imtina etmeden.
Fazlı BAYRAM
Bakmazlar kalplerinde haset mi var kin mi var
Ey tütün toprakta senden hoş ekin mi var
Ey sigara senle ben ateşsiz olamayızEsrarını ki aşkın yanmadan bulamayız
***
DEVÂ
Metin Acar'a
Kafam çöl bulanığı, serâpâ serâbım ben
Derdimendim, nâçârım, bîkesim, harâbım ben
Bırakma, tek ümîdim Sen'sin, Sen'dedir devâ
Serildim yollarına, pâyine turâbım ben
***
SEYR
Umutlar tükenmez son ân’a kadar
Irmağın telaşı ummâna kadar
Kıyâmet kopar mı sandın? Allâh(c.c)’ı
Zikreden son “insan” kalana kadar
***
Yarmışlar da sadrımı içine Sen koymuşlar
Sen’le işlenen nakış, bin bir desen koymuşlar
İyice düşünmüşler ve sonunda ismimi
Hep Sen’inle konuşan Sen’le susan koymuşlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder