Yazılıyordu tüm şiirler sayfalara
Gizliyordu hüzünlü türkülerin çizgileri göklere
Yanan bir yüreği taşıyordu dağlar yeryüzünde
Ağlamak çare değildi böyle bir derde
Sokak lambalarının yanardağı kızgınlığı yüzümde
Karanlığın sessizliği ayak izlerimde
Yürüdükçe kayboluyordu taş sesli evler gölgemde
Ben yapayalnız bu yerde
Tahta sedir ağlıyor halime
Çekip gidiyor geçmişim benden
Kalbim paramparça ellerde
Kimsesiz çocuk gibi dalmışım hayallerime
İçimde bıraktılar bembeyaz bir hayali
Katili kimdi yüreğimin?
Oysa düşlediğim bir hayat vardı avuçlarımda
Kayboldu damla damla yağan yağmurda
Tüm bu sorular belirsiz gökyüzünde
Tahta sedir biliyor her şeyi aslında her haliyle
Ağlamasa anlatacak, olacak bir çare
Hala aynı köşede…
Ve hala hüzün var gövdesinde
Ve hala hüzün var gövdesinde
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder