Köyün camisinin dört kişilik
sabah namazı cemaatinin beşincisiydi Çavuş emmi. Sabah ezanı sonrası Kur-an
tilaveti yapıldığı, tilavetten sonra Çavuş emmi bir miktar beklendiği halde ne
eder eder camiye girişini sabah namazının farzına durduğumuz ana denk
getirirdi.
Camiye girer girmez doğruca
namaza mı dururdu Çavuş emmi?
Hayır!
“O ho ho hho! Arkanızdan atlı
kovalıyordu sanki” diyerek cemaate bir laf soktuktan sonra dururdu safa.
“Arkamızdan altlı gelmiyordu da
önümüzden vakit kaçıyordu Çavuş emmi” deme şansımız yoktu elbette.
Çavuş emminin en şenlikli hali
Cuma günüydü. Cuma’ya gelir, vaaz dinler, sonra kalkar herkes gibi Cuma’nın ilk
sünnetini kılardı.
Buraya kadar normal. Camideki
diğer insanların durumu neyse onunki de oydu.
Ancak cumanın farzına durulduğu
an safta Çavuş emminin sağında, solunda ve arkasında olanlar adeta bir
beklentiye girerlerdi. Hemen her Cuma yanılmazlar ve bekledikleri de olurdu.
Çavuş emmi, ya cumanın ilk rekatının sonlarına doğru ya da ikinci rekâtın
başında namazı bırakır, şalvarının uçkurunu çözer, yavaşça çıkarır ve elinde
toplayıp bir kere yere çaldıktan sonra şalvarı tekrar yerden alarak, namaz
kılanların önünden geçtiğine, namaz kılan birine çarpıp tökezleteceğine
bakmadan caminin çıkışına doğru aceleyle yürürdü.
Daha önceleri imam “Çavuş emmi
idrarını kaçırsan da namazını tamamla” diye uyardığı halde, O bunların
hiçbirini hesaba katmayıp camiden çıkar giderdi sokranarak. Neye, kime
sokranırdı, sokranırken ne söylerdi kimse anlayamazdı söylediklerini.
Bir Cuma Çavuş emmi ile aynı
safta yan yanaydım. Tabiî olarak ben de bekledim Çavuş emminin şalvarını ne
zaman yere çalacağını.
O Cuma şalvarı yere çalmadı Çavuş
emmi ve Cuma namazını sünnetleriyle birlikte sonuna kadar kıldı herkes gibi.
Camiden çıktıktan sonra kulağına
eğilerek “Çavuş emmi şalvarı yere çalmadın ha bu defa” dedim. Sanki çok önemli
bir sırrı paylaşıyormuş gibi kısık bir sesle “bebeklere bağlanan bezin büyükler
için olanı da varmış” dedi ve devam etti sevincini belli ederek “biliyor musun
bez bağlayınca kaçmıyor namussuz.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder