“-ne zamandır içinde bir alevi taşımaktasın!
-anlat bana, anlat ki bu sürgünün beni sana
ait kılsın; oysa bilirsin, insanın ait olmaya ne denli büyük bir özlemi
vardır.’’
001-01.00
işte bu aşklar;
ölümün ince ipinden beni sıyırıversin, bir
solukta çıkayım bu çekimser acıdan
çek!
çek kurtulayım beni var eden her sancıdan
tanrının gazabından kurtulayım
komşuların gözünden
mutlak bir acıdan alıkoy beni
set çek!
her dalganın ürpertisinden uzaklaştır
özlemimi gider, ölüleri bir kenara koy
iplerimi ger
.
..
...
ve yolcuyum artık
her bucağım boğulsun bu güvertede
derin koylara indir beni
vakti geldi
eşsiz mavilikler göreyim ölmeden
***
IN MEMORİAM / William J. Rice
she often pressed
a rosebud
to her lips
or a daisy
from the field
to woodsman's daughter
all nature's loveliness
stood revealed and
the town
early her
destroyed
so to her grave
at least once
a garden blossom
ı must bring
and a small flower
from the wildwood's rim
October, 1962
Anısına
o sık sık yorulduğunda
bir gül goncası
dudaklarına
ya da bir papatya
tarladan
ormancının kızına
tüm benliğimle âşıktım
bu açığa çıktı ve
şehir
onu erkenden
yuttu
böylece onun mezarına
en azından bir kere
bir erguvan çiçeği
getirmeliyim
ve küçük bir şeref
ormancının dostlarından
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder