Bir gün yine “tatbikat var,
bölükler hazırlıklarını tamamlasın” dediler. İkinci Cihan Harbi patlak
vermişti. Her Allah’ın günü harpte gibi tatbikat yapıyorduk. Hazırlıklar
tamamlandı. Tatbikat günü geldi çattı. Takımlar, bölükler toplandı. Çukurova’nın
düzüne bir tümen asker yığıldı. Piyadeler yerini aldı. Süvariler, Ceyhan ırmağının
kenarına belli duraklar mevziler tespit ederek dizildiler. Topçu birliği olarak
biz de toplarımızı vadinin yukarı yamaçlarına doğru çıkardık. Topları altında
kızaklı arabalarla dağın yamaçlarına kadar çıkarır orda mevzilenirdik.
Kumandanların dediği şekilde kamufle ettik, toplarımızı sabitledik, namluları
yağladık, beklemeye başladık.
Evvela piyade girdi çatışmaya Çukurova’nın
düzünde. Ardından süvarilere emir verildi, onlar tozu dumana katarak dahil
oldular hengameye. Aşağı ovada göz gözü görmez oldu. Topçular ağır adamlardır
oğlum, savaşın seyrine göre en son sahaya topçular çıkar. Bir de çıktılar mı
önünde beli benzer birlik duramaz.
Aşağıda piyade, süvari birbirine
girmişti. Bizim görevimiz, ovanın öbür ufkundan giriş yapan topçu birliğini
imha etmekti. Sıra bize yani topçulara gelmişti. Evvelden toplarımızı
kumandanların işaretlediği yerlere mevzilemiştik. Mermileri topun ağzına sürmüş
pür dikkat emir bekliyorduk.
Ali kumandanın tok sesi mevzinin
öbür başından gürledi:
Dikkat! Topçu birliği! Bütün
takımlar silah başına!
Dane müsademeliiii!
Topçunun en mühim komutu buydu
evladım! Dane müsademeliiii!
Namluları verilen koordinatlara
göre ayarlayın demekti. Nişancılar ellerinde ölçüm aletleriyle namlulara sağa
sola, aşağı yukarı manevra yaptırdılar. Gerekli ayarlamalar yapıldı. İkinci
emir geldi!
Nişan aaaal!
Birazdan gümbürtü kopacak hazır
ol. Bu emirle beraber verilen hedeflere nişanladık topları. Dikkat et evlat,
korkma. Birazdan cayırtı kopacak.
Ateeeeşşşş!
- Güüümmm
- Zoooommmm
Namlular aşağı ovanın
ilerisindeki tepeleri dövmeye başladı. Topçu birlikleri verilen hedefleri bir
bir vurmaya başladı.
Güüümmm – Zoooommmm
Dedemin her gümlemesinde top
mermileri sanki büyük odadaki tandır ocağına düşüyor, ocakta yanan çam
kütüklerinde çıtırtılar artıyordu. Mermiler Çukurova’da değil de bizim evin
damında patlıyordu. Sesi gürdü dedemin. Sert adamdı. Evden seslenince
Yukarıoba’nın Uzuntarlasında Güççük emmi ses verirdi. Sanırdın aradaki caminin
çatısı yerinden kalkıp geri konacak.
Güüüümmmm
Zooooommmmm
Bütün takımlar sırayla bütün
hedefleri tam isabetle vurmuşlardı.
İkinci atışlar için emir geldi!
Topçu birlikleri! Mermi süüürrr!
Dane müsademeliiiii!
Nişan aaaallll!
Ateeeşşş!
Güüüümmmm
Ateeeşşş!
Zooooommm…
Ovada piyade süvariye karıştı.
Mermiler vızır vızır havada uçuyor, top mermileri süvariyle piyadenin üstünü
aşıp karşı ufuklarda patlıyordu. Piyadeler kaçacak delik aramaya başladılar.
Süvariler atları zaptedemez oldu.
Hamit, atını Ceyhan ırmağına
sürdü. Sılada sevdiği varmış. Kara sevdalıydı. Hamit’in sevdasını bütün tugay
bilir, herkes ona hürmet ederdi. İkide bir firar etmeye kalkardı Hamit. Gene
Ceyhan ırmağının ortasına doğru gidiyordu atıyla.
Süvarilerin kumandanının tiz sesi
mermi vızıltılarının arasında çınladı:
Hamiiiit, geri dön Hamiiit!
Gözleri donasıca Hamit, geri çevir atını!
Hamit ora derin, geçemezsin,
boğulursun. Geri dön Hamit, firarını yazdırma bana!
Hamit bir müddet suyun içinde
mücadele ettikten sonra cesaret edemez geri dönerdi. Kumandan gözlerini devirir
geç yerine gözleri donasıca, gözüme görünme derdi.
Dede bir daha top atsana!
Mermi süüüür! Dane müsademeliiii
Nişan aaaallll! Ateeeeşşşşş! Güüüümmm Zoooommmmm!
Dede n’olur bir daha at!
Akşam yemeklerinden sonra dedeme
askerlik hatıralarını anlattırırdım. Topçu bataryasının tatbikatlarını
canlandırırdı dedem. Her akşam, uyumadan evvel dedemin top atışlarını defalarca
dinlerdim.
Dedem anlatmaya başladığında
kendimi eski zaman harplerinin birinde düşmana hücum ederken bulurdum. En çok
top atışları hoşuma giderdi. Dedemin gür sesiyle verdiği komutlar, mermi
seslerini taklidi, tatbikatı canlı gibi seyretmemi sağlardı. Burnuma barut
kokuları gelirdi. Dedemin her gümlemesinde evin duvarları ayağa kalkar geri
otururdu sanki. Mermiler ya evin damında ya da direklerde patlardı.
Ninemin, babamın teyzesinin
Alicik masalları da vardı ama ben en çok demenin top atışlarını severdim. Çoğu
zaman top atışları arasında uyurmuşum. Kış gecelerinde ocağın etrafına
kümelenince dedeme top attırmayı adet edinmiştim.
Dedemin top atışları, gür sesi,
tatbikatı canlandırışı hayal dünyamda girdiğim bütün savaşlardan galip çıkmamı
sağlardı. İlerde ben de topçu olup düşmana galebe çalacağım diye düşünürdüm.
Türk askerinin kahramanlığını dünyaya bir kere daha ilan edecektim. Türk askeri
girdiği bütün savaşları kazanır oğlum derdi dedem. Her mermi patlayışında
dedemle birlikte hedefleri ben de vurur mutlu olurdum. Dedem tatbikatlarda
üstün gayretinden dolayı kumandanlarından takdir almıştı.
Dört beş yaşlarındaydım. Bir kış
dedem hasta oldu. Büyük odada yatak serdiler. Dedemi oraya yatırdılar. Bir
müddet sonra dedem hiç kalkmaz olmuştu. Günler geçiyor dedem iyileşmiyordu.
Komşular evimize geçmiş olsun ziyaretine gelip durumunu sormaya başlamışlardı.
Artık top attıramıyordum dedeme.
Hasta olduğu için bir şey diyemiyordum. Yatağında sessiz sessiz yatıyordu.
Komşular dedeme top attırarak uyuduğumu, askerlik hatıralarımı dinlemeyi
sevdiğimi biliyorlardı.
Dedem artık hiç konuşmaz olmuştu.
Yemek bile yemiyordu. Üzülüyordum ama yanına gidip konuşmaya da çekiniyordum.
Anam “hiç söylemiyor edem gayrı”
dedi soran komşulara. Mehmet abi, “Fatik abla, belki Mehmet yanına varırsa
belki bir kelime bir şey söyler” dedi. Bana da “haydi dedene top attır da
dinleyek” dedi. Ben ilk önce itiraz ettim, çekindim ama dedemi haftalardır
yakından görüp konuşturmamıştım. Top atışlarını da özlemiştim doğrusu. Komşu
abilerin zorlamasıyla razı oldum.
Köşede yer yatağında yatıyordu.
Biraz yükseltmişlerdi yatağını üşümesin diye. Yanına yaklaştım.
Dede, dede beni duyuyor musun
….
Dede bana top atsana!
Güç bela bana doğru döndü.
Dane müsademeli
Nişan al
Ateeeşş
Güüüümm
Sesi zayıf çıkıyordu. Bir mermi
attıktan sonra sustu dedem.
Dede nolur bir tane daha top at!
Biraz durdu. Su verdiler bir
yudum.
Mermi kalmadı oğlum!....
Dedem ondan sonra bir daha
konuşmadı. Son mermisini de benim için atmıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder