ellerinde donmuş zaman izleri
bizi bir yerden bir gökten itelerler
ki alınlarımız ıssız sokak açmasın ağaç kökleşmelerine
kalbi olan bir şehre bakar bu durumda
bir de aynası toz tutmayan burma bıyık adamlara
ben de ayrıldım vatanımdan
sizler gibi ey gurbet zedeler
büyük boyunlarındanım çağın uluları bilir
hem adımız sığmaz gölgelere bilemeyiz
bizi bir yerden bir gökten üflerler
çetindir kavgamız
gülenler mi dersin hor görenler mi
ateşimize su döküp gelip geçenleri mi hokkabazların
bir kırlardan bir yanık bağırlardan ağarız asfalta
bir dağa konarlar bizi kah viraneye sürer yolumuz
adımızı bile unuturuz ta en baştan hatta
ya sen de unutursan ki unutma sana sorar öğreniriz
yeniden
gözlerimizi bir sana açarız bu gözler seni ağlar bir de
ardımız önümüz bir içimiz dışımız üryan
yürürken yürür dururken dururlar bizi
birer cesettir bu taşıdığımız ortada
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder