Kırkikindi
geçti üzerinden
Kerpiç
evler yağmur damıtırken
Nazlanmadı
Sitem
etmedi
Dizlerini
kırarak göçebe çadırını
Kurdu
bozkıra
Alnını ve
karnını doyurduğu
O hep
bilindik sofraya
Kırkikindi
geçti üzerinden
Bir zırh
gibi kuşandı
Kıbleyi gösteren
rüzgârı
İbrikteki
son suyu da
Ağaçlara
bağışladı
Taştan ve
topraktan ve kumdan
Alnını
mahrum eden
Seccadeyi
kaldırdı
Alnında
kırk izle Kâbeye vardı
Kırkikindi
geçti üzerinden
Eğildi
Toprağın
bağrındaki yangına su taşıyan
Kırk
karıncayı saydı
Çoktular
Gökteki
yıldızlar kadar
Kırkikindi
geçti gökteki hicreti
Anlayana
kadar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder