Ey
Sevgili;
Seni
anlatırken kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir andayım. Seninle dolup taşan bu
kalpten selam olsun sana. Senin ümmetin olma şerefine nail olduğumuz için
Rabbime ne kadar şükretsem azdır. Adının geçtiği her yer, her an, her saniye
huzur verir bu virane kalbe. Bu sonu olmayan âlemde görülmemiştir senden
güzeli.
Ne mutlu
ki seni görene seninle iki çift kelem edene…
Ey
Allahın Resulü biz seni görmeden sevdik, duymadan inandık. Küfrün alıp başını
gittiği bu dönemde ne mutlu senin ümmetin olma şerefine erebilene. Gökteki
kuştan yerdeki böceğe hepsi yarış içindeydi kâinatın efendisini görebilmek
için. Ağızdan dökülen her kelime hakikat, baştan aşağı zarafet olan sensin ey
Allah'ın Resulü. Şimdi sussam konuşur aşkınla bu gönül, Hüsranın alevlendiği
âleme ışık tutan Nur. Şiirler yazıldı senin aşkına, fakat yinede anlatmaya
yetersiz kaldı kelimeler; çünkü şiirde, şiirden güzeli olanı anlatmak zor.
Ya
Rasulallah vurgunuz sana, aşkına. Fakat yine eksiğiz belki yerine getiremiyoruz
görevlerimizi. Yeteri kadar anamıyoruz belki her vakit; ama aşkın hep içimizde.
Suya hasret ceylan gibi, yağmura hasret çöl gibi; hatta daha fazla hasretiz
sana. Tüm Dünya bir araya gelse anlatamaz seni dolduramaz yerini.
Ahlakların
en güzeli, senin içindir kâinat, rabbimin yarattığı namütenahi evren, gökteki
yıldızdan, yerdeki kum tanelerine kadar hepsi senin için. Bu koca diyarda
yalnızdır seni tanımayan, anmayan insan yoksuldur, kimsesizdir. Müslümanların
tek önderi, insanların en yükseği senin ümmetliğine layık olabilmek için, her
zaman adını anmak içindir çabam. Bu gönlüm senin içindir.
Selam olsun
sana ey Nebi!
Selam
olsun sana ey Rasul!
Selam
olsun sana ey Sevgili!
Selam
olsun sana ey levlake sırrının mazharı selam olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder