24 saatin içinde ne çok söylediğimiz bir
ifade ‘’kendine iyi bak’’. Dostlarımıza,
sevdiklerimize, tanıdıklarımıza hatta tanımadıklarımıza; bir görüşme sonunda kapanış perdesi gibidir.
Bunca felakatin, haydutluğun, yıkıntıların, boşlukta geçen günlerin azabından
korumak için söyleriz. Bazımız hatta çoğumuz bu ifadeyi kendini pohpohla,
şımart anlamında alırız. Çokça ya da
kalorisini ölçüp yiyerek beden
ölçülerini korumak, ne olursa
olsun kendini içine almayan olaylara üzülmemek, gazete sayfalarının
keyif veren yerlerini
okumak, arabanın hasına binmek vs..
Bunların hepsini ‘kendine iyi bak’ düsturunu elde bulundurmak için yaparız
genelde. Oysa mesele bu kadar basit değil. İnsan sadece nefsi ihtiyaçları için
bu dünyada yer işgal etmiyor. Bu dünyada yer kaplamanın da bir bedeli var.
İnsan denen varlığın
sadece beşeri tarafıyla
meşgul oluyoruz dünyanın bu son
demlerinde, ama unuttuğumuz bir
yanımız daha var. İşte o
unuttuğumuzu, yitiğimizi bulmak için
‘kendimize iyi bakmalıyız.’
Nereden
gelip nereye gittiğimizi
idrak için bakmalıyız.
Ademoğlu
salt madde için burada
bulunmadığını idrak için
‘kendine iyi bakmalı.’
Allah’ın
yeryüzündeki varisi insan
‘’kendine iyi baktığında’’ görecektir insan
olmanın ne demek
olduğunu. Asıl vatanının
burası olmadığını ve o vatana
elbet bir gün
döneceğini.
Ve
insan kendini en
iyi bir aynada
görür, ‘kendine en iyi
orada bakar.’ O ayna ki ruhu
nurdan sütunlardır.
Seni
sana hatırlatır.
Suretinin
geçiciliğini haykırır.
Zamanın
beyazlayan saçında eridiğini
haber verir ve
sana aslına dön der.
Ruhu
sarmış dikenli telleri
parçala, O’na sığın ve varlığını
ona teslim et
der.
İnsan varlığını kimden
almışsa yine kendini
Ona teslim edecektir.’ Kendimize iyi
bakmamız’ duasıyla,vesselam.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder