YOK / Can MUTLU















Kimseden ateş istemediysen bir sigara molasında,
Kimsenin sigarasını yakmadıysan,
Yüreğine dokunmadıysan hiç kimsenin,
Falına bakmadıysan yalandan,
Âşık olmadıysan,
Şiir yazmadıysan,
Sarhoş olmadıysan içmeden,
Ayazda sobanın borusuna bir dokunup bin ah işitmediysen,
Yutkunmadıysan,
Ramazandan başka aç kalmadıysan,
Düşünde yüksek bir yerden düşmediysen,
Her düştüğünde kalkmadıysan,
Sırtından vurulmadıysan,
Boş beleş kurulmadıysan,
Kimseye sarılmadıysan sıkı sıkı,
Gönlünü açmadıysan kimseye sahiden,
Çırılçıplak kalmadıysan,
Darılmadıysan,
Coşup, coşup durulmadıysan,
Yorulmadıysan,
Yoğrulmadıysan,
Sana söyleyecek sözüm yok…


***MAVERA









Güldüğünde güneşi  utandıran  güzel,
Ey gölgesine kurban olduğum,
Işığıyla gönlümü kamaştıran,
Tanrının izi,
Sevdanın yüzü,
Bastığı toprağa kıyamadığım,
Ey kirpikleri gözlerime batan,
Ey hilal kaşları Türkistan,
Ey Semerkant’ın mavisi, Buhara’nın yemyeşili,
Ey türkülerin bazen en yanık, bazen en neşelisi,
Sessizliği  coşkunun ta kendisi,
Ey güzeller güzeli,
En güzelinde en güzeli,
Yetmez anlatmaya seni sözler,
Varsa anlamı hayatın, bence sensin,
Sen belki cennet belki daha  güzelsin…


***
KIRK









Kırkıncı yaşım,
Ahmet’in çağı,
Kırklar dağında,
Yiğit vuruldu,
Uçmağa vardı,
Kırka karıştı,
Kırk yetim kaldı,
Kahpe kurşunu,
Mihrabı deldi,
Kırklar meclisi,
Mührü Süleyman,
Sahipsiz kaldı…
Kirli savaşta,
Kuzgunlar leşte,
Mağaradakiler,
Kırkambar ya da,
Kırk hadis belle,
Kırkta bir zekât,
Artık hep mübah,
Fakir iftarı,
Kandır nefsini,
Her gün bir yosma,
Aldat kendini,
Bozkurt uyanır,
Hesap sorulur,
Burnundan gelir,
Haram lokmalar,
Şehit kanları,
Dul gözyaşları,
Çocuk feryadı,
O gün yakındır,
Ebed sizin mi?
Elbet bizimdir,
Elbet bizimdir. . .



***
AYYAŞ'IN SELAMI











Uyandığın yatak, sevdiğin çocuk,
Kılmadığın namaz, söylediğin söz,
Görmediğin düşler, türlü günahlar,
Ha çeyiz sandığı, ha soğuk tabut,
Kundaktaki pir ve asker bebek,
Musalla’da yalan, Mecelle kayıp. . .
Bejan’ın gözünde üç beş saklı sır,
İnatçı öksürük, kıskanç sigara,
Kuru ekmekten, daha kuru su,
Çay yerine katran, yalancı şeker,
İki pehlivan, birisi yiğit
Kibrit kutusundan sıcacık bir ev,
Kocaman yürekli, cüceden bir dev,
Mübarek Cuma, Kulağı Kutlu,
Şakalaşmalar, fikir makamı,
Boynu yaftalı, soytarı kral,
Başbuğumun sana da selamı var,
Kafam tilkilerin mebus meclisi,
Dilimde üşüyen kurt’un türküsü,
Kısrağın sütüyle iftar eyledim,
Abdest tazelerken imanım küstü,
Toparlan ahiretlik, gidelim burdan,
Dirhem istemem, dünyalık paydan,
Ayyaş selamını almayan şair,
Ya onun tövbesi kabul olursa?
Sen her şeyi biriktire dur,
Ya cehaleti, kurtuluşuysa?


   ***

 BİR KÖFTENİN ANATOMİSİ


Dönüp Kıbleye’ye, Kıblem AVM’ye
Durdum divana, uydum CONİ’ye

Hatırlar mısınız?

Kredi kartından önce, insanların birbirinde kredisi vardı…
Olursa ödemek hesap kesim ve görünce istememek son ödeme tarihli,

Önce bu krediler tükendi, sonra olmayan paraya alıştık en sanalından…
Varsa da aldık yoksa da, yoksul çocukluğumuza inat, sonradan görmeliğimize tüy diktik el birliğiyle,

Çoğumuzun doğup büyüdüğü evler iki gözdü
Ama 4+1’ lere sığamadık, gönüllerimiz küçüldü evlerimizin büyümesine paralel ve aynı
oranda.

Tüketim dinine iman ettik toplu halde,
Tek kol aralığı hizaya geldik, hatırdan gönülden tövbe edip, hesaba kitaba yöneldik;

Ev alınacak al, tatile gidilecek git, ekonomik olunacak ol!

Konut Kredisi;  Zekâtı,
Kredi Kartı;  Namazı,
AVM’ler Camisiydi bu yeni inancın,

Hangi yaş aralıklarında hangi tüketici davranışları göstereceğimize de bu din karar veriyordu aslında,
Ve biz hiç yanıltmıyorduk, boşa çıkarmıyorduk beklentilerini aziz kapitalizmin

MIS, CRM, Capital Market, Fosil Yakıtlar, Yenilenebilir Enerji, Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlar…
Üfürükten, püsürükten şeyler kafamızı bulandırırken zikir niyetine,
First level; “cepler dolu kalpler boş”
Bla, bla, bla…
next level; “cepte boş kalpte bomboş”
hoop “cambaza bak”

“the müslim you have called cannot be reached at the moment, please try again later”

Sonunda köfteyi çaktık çakmasına da,
Hem geç oldu biraz ve hem de içli değildi köftesi sekülerizmin.

Allahümme ecirna minnennar . . .

Can MUTLU




***

AYYAŞ














Hokkada kanım var mürekkep niyet,
Kayboldu divitim bulamıyorum.
Bu son meyhanenin sarhoşuyum ben;
Hancı doldur hele ayılamayayım,
Kazara, adamdan sayılamayayım.

Arşın burda, “Halep” yangın içinde,
Savaşçılar sahte cennet peşinde,
Veresiye defteri pavyona düşmüş,
Müflis ayyaş üzüm suyu düşünde…

Esrarkeşleri de toplamış polis,
Tokatlar peş peşe yüzümde patlar,
Ben de içtim ama meşhur değilim,
Ne işim var artistlerin içinde . . .

Puslu ve heybetli Perşembe’lerde,
Cesedimi “süslüman”lar kemirdi,
Uçmağa mı vardı Bozkurt’un soyu,
Köpek salyasında yiğit boğuldu,

Hancı doldur hele, çabucak doldur,
Nihayetinde ayyaş’ta kuldur,
Zembilim dopdolu yüküm çok ağır,
Topal hafızım ya,  kulağım sağır,
Boş kalmasın kadeh, söyletme beni,
Söz verdiğimiz şişeler bekler,
İçi boşalmış kardeşlerinden,
“Neyimiz eksik te içmedin” derler . . .

Daha ciğer satmam, yevmiyem tamam,
Bu sarhoş kulunu affeyle mevlam . . .


***


 DEPRESYON

Çırpınsan ne yazar,
kızgın tavaya düştün bir kere
 ey canlı balık,

Pişsen pişemezsin,
düşsen düşemezsin,
tek başınasın, bakma,
çevren kalabalık . . .
Konuşsan boş,
düşünsen boş,
sussan boş,
dolduracaksın çileyi
yok kabadayılık . . .

Hani oltaya gelmezdin,
toktun, kanaatkardın,
sadıktın, hani  imanın,
hani ya takvan be alık ?

Cesedin burada ya,
ruhun hangi kahpenin koynunda
soluklanmakta acep,
beter ol  beter seni sobalık,

Koş, belki yetişirsin son vagonuna,
mağfiret  treninin,
ne duruyorsun,
koş, yetti  bu budalalık . . .

Hekim, ilaç, vakit kaybı,
ateşe atılmışa Lokman neylesin,
o da kul değil mi nihayetin de be babalık ?

Ders olsun bu sana,
zıplama, adam ol,
tenezzül etme bir solucana,
vazgeç bitsin artık bu hovardalık . . .

***

 MEMDUH HOCAMA

Ben de, hakkıyla ” bende” olmak gerektiğini
Senin tezgâhın da öğrendim
Kul Memduh hocam,
Bir taraftan “sağlık için” tüttürdüğün “cuvara” na inat,
Aslında, dünyalık ne varsa, sadece dudak tiryakisi olmak lazım geldiğini de senden öğrendim. . .

“Severken hesaplı, inanırken pazarlıklı okumuşların” ilmine inat,
Ki “okumuş” kısmı hariç; ben de onlardanım. . .

Kapitalist tekkede acemi papazlık payeme inat, âlemlere rahmet Ahmed’e aşkımı da sen körükledin Alllah’u âlem. . .
“Kir” akıtan Mevla “nur” da akıtır ya, sual olunmaz. . .
Bu günahkâr dudaklardan, hak namına ne dökülürse senin gölgene dökülür. . .
İyi ki o tokadı attın bana,

Ellerinden öperim. . .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder