RÜZGÂRIN SIRTINDAKİ ÇOCUK/Hüseyin Cenk ŞAVKILI










Rüzgârın sırtında geçer çocukluk 
Anlayamadan varlığını, yokluğu geçip gider  
Kimine siyahlar içinde kapkara, 
Kimine kardan ak, kardelenler içinde. 

Kiminin dizleri yaralı bereli, 
Kiminin düşleri  harabe’li 
Anlar, ne güzel şeydir çocukluk  
Anlar da, ama dönmez ne o sokak nede o kucak 

Kısa şortlu, lastik ayakkabılı dostlar  
Birer bey olmuş artık bilyeleri yok  
Düşünmekten kaçınır artık  
O çamurlu sokak aralarını, 
Kimsede dönüp bakacak yürek  yok  

Ama o yatağa düştü mü insan  
O çamurun kokusu gelir aniden 
Keşke çare olmaz, anlar birden 
Hasretlik çökse de geçmişe birden 
Merhem olmaz ne kadere ne de Azrail’e…  

***

ÇOCUK KALMA(K)

Bizim oralarda sevenler gel diyemez
Ama her zaman bekler
Anlatamazlar sevgilerini,
Lakin hep;
Puslu camlar ardından
Yollardadır gözleri.

Asıl sevgili annedir bilirler
Anneler bilir ayak sesinden evladını
Bastığı Çakılların sesinden anlar geldiğini
Şimdi asfalt o yollar,

İncir ağacı yaşlı artık, taşımaz çocukluğu
Gece uğuldayan pencereler, tahta kapı
Islık çalan ırbıklar,
Odun ateşinden nallanan sobalar yok artık
Bizim oralar,
Bizim oralarda mıdır artık bilinmez!

Şehirler değişmez insanlar değişir
Çocuklar değişmez sadece büyür gelişir,
Çocuklar hiç büyümez anne gözünde
Annedir tek değişmeyen hep tebessüm yüzünde.

Çocuklar büyürse eğer
Çocuklar adıyla anılır
Adıyla anılınca çocuklar 
Yoktur bu dünyada artık babalar.

***

GÖK VE DENİZ

Sonsuzlukta beklemekti sana olan aşk
Aslında anlamak sensizliği
Ölmekti belki de
Ufuk çizgilerindeki bulutlar gibi
Belli belirsizdi
Ellerimi açtığımda mevlaya
Dualarla dökülürdü adın.

Sonunda
“Nasip et ya mevlam hayırlıysa” demekti
Gözlerini düşünmek,
Aslında kaybolmaktı cümlelerde
Anlattığım masallarda
Hep kavuştururdum sevenleri.


Gönlümden akan cümleler
Yağmur gibiydi
Tıpkı bir hezeyan
Aşkları meşkleri bırakmak aslında;
Aşkın seni bırakacağı anlamına gelmiyordu.

İki mavide buluşmaktı bizimkisi
Gök ve denizin birleştiği yerde
Ama  birleştiği yerde olamayacaktık ASLA.
Çünkü ey sevgili!
Deniz ve gök sadece ufukta birleşirdi.

 ***

MEMLEKET


Kekik kokardı bizim oralar
Bastın mı toprağa buram buram
Sanki Mevla’dan armağandır,
Bakıp da görmesini bilene.

Suların sesi anne ninnisi gibidir
Elbet  dinlemeyi bilene
Keklikler öter  şarkı söyler sanki
Ürkek ama bir o kadar da nazlı
Dağlar anlatır elbet,  bakmayı bilene.

Mevla’nın büyüklüğü kudreti apaçık.
Ceviz ağaçlarını taşlayan çocukların neşesi
Derelerde topraktan kendine ev yapanların hayali
Unutmak ne mümkün ama ‘’Büyüdüklerini’’
Bir sevdiğim var orada gitmesem de, gidemesem de.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder