Cafer KEKLİKÇİ, “Tanınma Korkusu” “Yasak Bölge” “Tahammül Şeridi” ve “Havarya” isimlerini taşıyan şiir kitaplarının şairi. Kendi poetikasında da zikrettiği gibi “sosyal gerçekçi şiiri” savunur. Sosyal gerçekçi şiirlerinde mısraları ve kullandığı ıstılahlar oldukça serttir ve eğip bükmez. Hatta şiirde kendi geleceğini bile umursamadan söyleyeceklerini inandığı gibi söyler. Onu sadece şiirlerinden tanıyanlar, şiirlerini okuyanlar sürekli cenk halinde olduğunu görürler ve çoğu mısralarında cenk heyecanı yaşarlar. Başka bir söyleyişle kavgacı bir şair sanabilirler. Kavga şiirleri de var, yeri gelince kavga da eder Cafer KEKLİKÇİ. (Böyle bir isimlendirmeye belki Cafer KEKLİKÇİ bile itiraz edebilir. Ben okuyucuyum ve öyle algılıyorum. Efendim o şiirleri okuyup cenk meydanına hazırlanıyorum var mı ötesi?) Esasında Cafer KEKLİKÇİ’yi yakın tanıdığım için aykırılığı, remz şahsiyeti ve bunların şiirine yansıması neticesinde ortaya çıkan şiirler ile ilgili çok şey söyleyebilirim. Fakat konumuz “SEVİNÇ ÜLKESİ” kitabı.
Yukarıda onca sözü, çocuklar söz
konusu olunca ortaya bambaşka bir şair olarak çıkan Cafer KEKLİKÇİ’nin bu
halini anlatmak için söyledim. Her an belindeki kamasına elini atacakmış gibi
duran ve oradan şiir söyleyen Cafer KEKLİKÇİ Çocuk Şiirleri kitabı “SEVİNÇ
ÜLKESİ”nde bir baba gibi hatta bir dede gibi şiirler söylemiş. Satır
aralarından belki Cafer KEKLİKÇİ’den çocuk şiirleri kitabı çıkmasına şaşkınlığım
anlaşılmadıysa açık açık söyleyeyim ki beklemiyordum. Çok şaşırdım ve sevindim.
Baltayla lüle taşı yontan ustanın bir anda incecik kalem ile lüle taşı yontması
halinin şaşkınlığı, hayranlığı ve sevincidir bendeki hal.
“SEVİNÇ ÜLKESİ” Çocuk şiirleri
kitabındaki şiirler çok güzel ve çok farklı. Ayrıca Cafer KEKLİKÇİ’nin bir
sorumluluğu yerine getiriyor gibi dikkatle konular seçmesi, mısraları
oluştururken kullandığı kelimelerde gösterdiği hassasiyet açık açık görülüyor.
Bir kuşu tutar gibi; fazla sıksan ölür, gevşek tutsan kuş kaçar ya! İşte böyle
tatlı bir doz… Diğer taraftan şiirleri yazdıktan sonra bile çekiç izlerini
nasıl bir hassasiyetle zımparaladığı görülüyor ki bu da çocuk şiirleri
konusunun nasıl hassas bir konu olduğunun farkındalığını ortaya koyuyor.
Kitabın adını da veren şiir,
kitabın da ilk şiiri: “SEVİNÇ ÜLKESİ”
dedemle
elifbâ okuduk bu gün
sonra
mescitte ağlayan ağacı anlattı dedem
peygamberimizi
çok severmiş ağaç
ben
de çok seviyorum dedim içimden
ardından
hasan ile hüseyin efendimizi anlattı
mübarek
sırtına alıp gezdirirmiş odalarda
çocukları
çok severmiş peygamberimiz
torunlarını
dizlerine oturtup dua edermiş onlara
sonra
hazreti ali’yi anlattı dedem
çocuk
yaşta peygamberimize inanmış sevinçle
sevinçle
koşmuş gitmiş sokaklarda
sevinçle
müjde vermiş annesine
ben
de hemen anneme koştum sevinçle
anne
dedim sübhaneke okusam dinler misin
ne
demek oğlum sen oku hemen
dedi:
bu senden duyduğum en güzel sesin
güzel
okudum mu anne sonuç ne
akşam
babama da söyleyelim mi bu günü
havlu
tutacağım ben şimdi dedeme
abdest
alırken melekler çok seviniyor çünkü
“SEVİNÇ ÜLKESİ” kitabı Kayalıpark Çocuk yayınlarından Haziran
2017’de çıkmış. Kitap 63 sayfa ve 14 şiir yer alıyor. Nefis bir mizanpajla
resimlenmiş kitabın sayfaları; şiirlerin konusuna uygun, çocukların seveceği
resimler… Mavi boyalı zemin ise çocukların okuma iştahına katkı sağlayacak
kadar güzel olmuş.
Zaman zaman diğer kitaplarındaki
şiirlerinden tanıdığımız Cafer KEKLİKÇİ’ye de rastladığımız oluyor kitabın
sayfalarında. Mesela GÜZEL BEŞİKLER şiirindeki şu mısra ve imgeler Şair Cafer
KEKLİKÇİ:
“hadi
uyuyalım baba gözüme kaçtı uyku”
Ne kadar tatlı değil mi? Bu mısra ilgimi çekti
zira Cafer KEKLİKÇİ ilginç imajlar imgeler bulan ve kullanan bir şair…
GÜNEŞLİ RESİM şiiri ise her evde,
insanların yaşadığı her evde yaşanan tatlılıklar. Alıştığımız, teslim
olduğumuz, duygularımızın zirve yaptığı haller…
alo
dede ben bugün var ya
çok
güzel resim yaptım baksana
götürdüm
astım buzdolabının kapağına
bir
görsen nasıl uçuyor kuşlar
bizim
evden uzak sokaklara
evet
dede annemle babam da gördü
bir
sürü top oynayan çocukları
beyaz
ayıcık öksürdü sarı tavşan güldü
yürüyor
gibi yaptığım bulutları
kim
gördüyse sevdi kim gördüyse öptü
dede
ben bugün var ya
güneş
çiziyorum her tarafa
Her şairin çocuklara olan
sorumlulukları açısından yapmaya mecbur olduğu ödevini yapmış Cafer KEKLİKÇİ.
Yürekten tebrik ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder