Sallandığımız İp/Ömer Faruk Günay


baktım bir damda yaşmağından

rüzgar eliyor bir kadın
gün de yarıydı dönülesi yoktu
uyumak geldi içimden yıllarca

ben uyurken
bir bir çekildi binler haftalardan
kaşık savurdum, ip savurdum, dağ savurdum
ben uyanmazken boğaz yırtarak
bir atmaca geçti tepemden
başım nemli, çürük kıvıl kıvıl bir toprakta
damağımda mayıs sızlıyor
bir atmaca geçiyor uyanmazken
dünyada ayak basılmamış
bulutları delen sivri bir kayaya tüneyip
mağrur mağrur bakıyor etrafa

kalktım ki kaşık sesi, ip sesi, dağ sesi
kadın bir çocuk kaldırıyor güne
gün de yine yarı yine yok dönülesi
çocuğun alnına gün vuruyor
elime vuruyor ben selam ederken gurup
yarına sabah vuruyor

öyleyse niçin gidecekmişim gibi
kalıp yaşayacakmışım gibi bir davet
kadın müdanasız ekmek seriyor
gözüm bir gideceğimde bir kalacağımda
bir de gökte haymatlosda geniş kanatlı
ve alçalan günde ayaklarımdan kalkan
olan bitenin hepsi sayacağım kumun
turuncu ışıltısında

2 yorum: