Acı bir tütün deldi bağrımı
Gün aştı, yel esti, vakit hep aynı
Bütün kaybedişlere kendimden başladım
Bulmak için yeniden
Bulmak için ikindi serinliğini ömrün
Bir vakit dağları yüklendim sırtıma
Kuş tüyünden hafif
Dağ dağ hasret, hasret içre ateş
Ve ateşten şiddetli bekleyişle
Bekledim durdum bir vakit
Kıyısında o masum telaşların
Ne gelen oldu yücelerden
Ne soran deli küheylan başımı
Tozlu aynalardan baktığım dünyanın
Libas diye giyindim bir vakit kirini
Adem'den bu yana üzerimde bir ağırlık
Taşıdım durdum cümle günahları
Ağrım dinsin diye gittiğim yerlerden
Yaramı azdırıp döndüm
Ne saran oldu ötelerden
Ne sarmalayan göz göz olmuş bağrımı
Böyleymiş yazgısı insanın
Kendiymiş aradığı, arayıp bulamadığı
Nice zaman sonra öğrendim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder