Varılmayan Yer/ Sibel Kök

 


Acı bir tütün deldi bağrımı 

Gün aştı, yel esti, vakit hep aynı

Bütün kaybedişlere kendimden başladım

Bulmak için yeniden 

Bulmak için ikindi serinliğini ömrün


Bir vakit dağları yüklendim sırtıma

Kuş tüyünden hafif

Dağ dağ hasret, hasret içre ateş

Ve ateşten şiddetli bekleyişle

Bekledim durdum bir vakit

Kıyısında o masum telaşların

Ne gelen oldu yücelerden 

Ne soran deli küheylan başımı

Tozlu aynalardan baktığım dünyanın 

Libas diye giyindim bir vakit kirini 

Adem'den bu yana üzerimde bir ağırlık 

Taşıdım durdum cümle günahları

Ağrım dinsin diye gittiğim yerlerden 

Yaramı azdırıp döndüm

Ne saran oldu ötelerden 

Ne sarmalayan göz göz olmuş bağrımı 


Böyleymiş yazgısı insanın

Kendiymiş aradığı, arayıp bulamadığı

Nice zaman sonra öğrendim


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder