Rüzgârın sırtında geçer
çocukluk
Anlayamadan varlığını,
yokluğu geçip gider
Kimine siyahlar içinde
kapkara,
Kimine kardan ak,
kardelenler içinde.
Kiminin dizleri yaralı
bereli,
Kiminin düşleri
harabe’li
Anlar, ne güzel şeydir
çocukluk
Anlar da, ama dönmez ne o
sokak nede o kucak
Kısa şortlu, lastik
ayakkabılı dostlar
Birer bey olmuş artık
bilyeleri yok
Düşünmekten kaçınır
artık
O çamurlu sokak aralarını,
Kimsede dönüp bakacak
yürek yok
Ama o yatağa düştü mü
insan
O çamurun kokusu gelir
aniden
Keşke çare olmaz, anlar
birden
Hasretlik çökse de geçmişe
birden
Merhem olmaz ne kadere ne de Azrail’e… ***
ÇOCUK KALMA(K)
Bizim oralarda sevenler
gel diyemez
Ama her zaman bekler
Anlatamazlar sevgilerini,
Lakin hep;
Puslu camlar ardından
Yollardadır gözleri.
Asıl sevgili annedir
bilirler
Anneler bilir ayak
sesinden evladını
Bastığı Çakılların
sesinden anlar geldiğini
Şimdi asfalt o yollar,
İncir ağacı yaşlı artık,
taşımaz çocukluğu
Gece uğuldayan pencereler,
tahta kapı
Islık çalan ırbıklar,
Odun ateşinden nallanan
sobalar yok artık
Bizim oralar,
Bizim oralarda mıdır artık
bilinmez!
Şehirler değişmez insanlar
değişir
Çocuklar değişmez sadece
büyür gelişir,
Çocuklar hiç büyümez anne
gözünde
Annedir tek değişmeyen hep
tebessüm yüzünde.
Çocuklar büyürse eğer
Çocuklar adıyla anılır
Adıyla anılınca
çocuklar
Yoktur bu dünyada artık babalar.
***
GÖK VE DENİZ
Sonsuzlukta beklemekti sana olan aşk
Gönlümden akan cümleler
***
MEMLEKET
***
GÖK VE DENİZ
Sonsuzlukta beklemekti sana olan aşk
Aslında anlamak sensizliği
Ölmekti belki de
Ufuk çizgilerindeki
bulutlar gibi
Belli belirsizdi
Ellerimi açtığımda mevlaya
Dualarla dökülürdü adın.
Sonunda
“Nasip et ya mevlam
hayırlıysa” demekti
Gözlerini düşünmek,
Aslında kaybolmaktı
cümlelerde
Anlattığım masallarda
Hep kavuştururdum sevenleri.
Gönlümden akan cümleler
Yağmur gibiydi
Tıpkı bir hezeyan
Aşkları meşkleri bırakmak aslında;
Aşkın seni bırakacağı
anlamına gelmiyordu.
İki mavide buluşmaktı
bizimkisi
Gök ve denizin birleştiği
yerde
Ama birleştiği yerde
olamayacaktık ASLA.
Çünkü ey sevgili!
Deniz ve gök sadece ufukta
birleşirdi.
***
MEMLEKET
Kekik kokardı bizim oralar
Bastın mı toprağa buram buram
Sanki Mevla’dan armağandır,
Bakıp da görmesini bilene.
Suların sesi anne ninnisi gibidir
Elbet dinlemeyi bilene
Keklikler öter şarkı söyler sanki
Ürkek ama bir o kadar da nazlı
Dağlar anlatır elbet, bakmayı bilene.
Mevla’nın büyüklüğü kudreti apaçık.
Ceviz ağaçlarını taşlayan çocukların neşesi
Derelerde topraktan kendine ev yapanların hayali
Unutmak ne mümkün ama ‘’Büyüdüklerini’’
Bir sevdiğim var orada gitmesem de, gidemesem de.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder