Yürüdüğüm zaman
Hızlanıyor rüzgârın adımı
Belki, koşuyor ardım sıra
Hiç bilmediğim ülkelerden
geçerek
Sürgün olduğum gözyaşlarıma
inat
Yüzünde bir parça ay ışığıyla
Sarıyor, silahlarını
kuşanarak hayalimi
Yürüdüğüm zaman
Hızlanıyor bir bebeğin
kalbi
Sanki en onulmaz yarama
derman
Bir gülümseyiş... Süzüyor
gözleriyle beni
Issızlığın, sessizliği bir
nefese emaneti gibi
Yollarımın en sarp noktasında
çıkıyor
Karşıma bir sükûtun
serinliği
Yürüdüğüm zaman
Bir ben oluyorum
Durduğum zaman ben/siz...
Aklımdaki tüm sorular gibi
Bende bir merak
İnsan yürümeden durabilir
mi?
Yürüdüğüm zaman
Unutuyorum her şeyi
Bilmiyorum... Ne zaman
başladım?
Bir, iki yaşındaydım sanırım
Bir elim annemde, diğeri
babamda
Ve attığım ilk adımım...
Yürüdüğüm zaman
Rüzgârla doluyor kanatlarım
Karşımdaki kollara karşı
Yürüyorum...
Kanatlarım yok benim
O kollar kimin?
Yoksa senin mi Leyla
Mecnun'a uzattığın bir
gülümseme gibi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder