Kız çocuklarını diri diri toprağa
gömmek, cahiliye devri adetlerinin en kötülerinden yalnızca birisidir. Onlar bunu, gelecek
kaygısı güderekten, namuslarını korumak ve ar telakki ettikleri için, bazıları
da sakat ve çirkin olarak doğduklarından yapıyorlardı.
Çocuklarımızın
geleceğini kaygı ederek dengeyi doğru kuramayıp onları dünyanın kulu-kölesi
yapmaktayız. Acaba günümüzde de toprağa diri diri gömülen çocuklar var mıdır?
Okul, dershane, özel ders ve ev arasında mekik dokuyan ve haricinde herhangi
bir faaliyette bulunmayan çocuklar... kitap okumayı zaman kaybı olarak
nitelendiren, dini ve milli değerleri
yanlızca test kitaplarından ibaret zanneden, ahlaki karakter inşaasını etik
kurallar bütünü olarak gören çocuklar... kendisini toplumdam tecrit etmiş,
sorulan sorulara test mantığından kalma alışkanlık- larla şıklar sunulmasını
bekleyen, haricinde düşünecek ve cevap verecek melekelerden yoksun kalmış,
zihinleri iğdiş edilmiş çocuklar... maddeci bir neslin halen günümüzde mevcut
bulunması aslında çocukları diri diri gömme adetininin bugün, 'dun'yaya yani
alçak, aşağılık bu düzene gömülmesi şekinde görülüyor.
Hayatta
mühim olan iyi bir üniversiteyi kazanmak, iyi bir mesleki kariyer sahibi olmak,
çok yüksek maaş ile çalışmak değildir. Önemli olan şahsiyet sahibi olmaktır.
Hayatta çok farklı roller, vazifeler vardır. Herkes kendine uygun olanı yapmak
mecburiyetindedir. Bu mecburiyet ancak kişilerin şahsiyeti doğrultusunda
yönlendirilmesi ile olacaktır. Herkesin üniversite okumak ve memur olmak gibi
zorunluluğu yoktur. Bu ülkenin mimara, çiftçiye, esnafa, memura, sanatkara,
bestekara ve diğer meslek dallarına bir bütün olarak ihtiyacı vardır.
İnsanların
farklı karakter ve kabiliyetlere sahip olarak yaratılması, Allah'ın hikmet
deryasından bir katredir. Kişilerin mesleki kabiliyetlerinin farklılık arz
etmesi insanın fıtratında var olan bir vakıadır. Lakin milyonlarca kişinin
girdiği ortak bir sınavdan aynı yüksek başarıyı beklemek, temelde insanlığa ve
devamında ise o sınava tabi tutulan kişilere yapılan en büyük zulümdür. Orman
sakinlerinin kendilerini insanlardan korumak için; koşma, uçma, yüzme,
tırmanma, kazma, vs. derslerden sınava tabi tutmaları ve bu sınavların
hepsinden yüksek başarı beklemeleri ne kadar ahmaklık ise; farklı karakter ve
kaabilyetlere sahip insanların aynı sınava tabi tutularak onlardan yüksek
başarı beklenmesi de bir o kadar ahmaklıktır.
İnsan
hem maddi hem de manevi bir varlıktır. Önemli olan bu dengeyi muhafaza
edebilmektir. Makinelerin hayatımızın her alanına sirayet etmesi, insanları
makine gibi düşünmeye sevk etmektedir. Öğrencilerin manevi yönlerinin bir
kenara bırakılarak yapılan ders-hayat programları, onları veya geleceğin
anne-babalarını, ilerleyen zamanlarda tamamen maddeci bir yapıya büründürür. Bu
durum insanı, madde ile mana dengesini kaybetmiş, pusulası bozuk birer yolcu
durumuna düşürmüştür.
Eğer
bir anne-baba çocuğunu; biraz daha uyusun, dinlensin, büyüyünce yada sınavı
kazanınca nasıl olsa kılar düşüncesiyle sabah namazına kaldırmıyorsa...
ibadetlerini, vakit namazlarını aksatmasına göz yumup, günlük-haftalık ders
programındaki en ufak aksaklığa göz yummuyorsa, o ana-baba çocuğunun geleceği
için samimiyetsiz davranmaktadır. Çünkü inanan insanlar için hayat bu dünyadan ibaret
değildir. Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Ahiret
yurdu, takva sahipleri için elbette daha hayırlıdır. Hâlâ akıl etmez misiniz?
Anne-babaların
sürekli şikayet ettiği bu sorumsuz neslin en büyük müsebbiblerinden biri de,
Asım'ın Neslini 'onuncu yıl nesli' haline getiren yine anne-babaların bizzat
kendisidir. İşbu sebepten, ilk önce her ailenin kendi çocuğunun kabiliyetlerini
iyi tesbit etmesi ve bu doğrultuda yönlendirmesi ve yardımcı olması
gerekmektedir. Devamında ise yarınların büyükleri olan çocukları kabiliyetleri
doğrusunda bir eğitim müessesesine veya mesleki müesseselere vermek nesillerin
asıl geleceği için verilecek en önemli karardır. Cahiliye adetlerinden biri
olan çocukları diri diri gömmek zulmünden kurtuluş merkeze dünyayı değil, ancak
İslam'ı almakla olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder