Aynalardan,
Öteli tavırlardan,
İlahi fermanlardan müteşekkil ruhumuz
Nihayetlerin çetelesini tutarak
Ufuklardan ölüm topluyoruz
Ne için bu koca fanus
Ne için bu çırpınma, devinim
Dalıp gitmelerimiz niye
Neden adamakıllı vurmuyor damarlarımızda nabız
Neden ritmini kaçırdık dünyanın
Öteye yol alıyoruz
Yalnızca öteye
Ufuklardan ölüm topluyoruz nihayet
Limanlardan umduğumuz medet
Yetmiyor, doldurmuyor ciğerlerimizi
Gökyüzü de olmasa
Saranı yok yaralarımızın
Tenhalaşınca civar
Ayan oluyor çehreler
Yer yer ısınmıyor kalbimiz
Avucumuzdaki güneş ve aydan yolcuyu unutuyoruz
Kelam üçüncü çoğul olsa da
Tekil kalıyoruz.
Parmak uçlarında yükseliyoruz bir avuç umuda
Yaşımız genç olsa da
Serencamındayız dünyanın
Esamesi bu yüzden okunmuyor adımızın
Varoşlarda ölüme terk edilen bedenlerin
Bu yüzden ilanı yapılmıyor.
Acıdan geçilmese de gönül coğrafyamızda
Bir damla göz yaşına hasret yüzümüz
Kurumuş pınarlardan
Sarp kayalardan
Dünyadan ve dünyadan ibaretleşiyoruz
Bu yüzden ufuklardan ölüm topluyoruz.
Öteli tavırlardan,
İlahi fermanlardan müteşekkil ruhumuz
Nihayetlerin çetelesini tutarak
Ufuklardan ölüm topluyoruz
Ne için bu koca fanus
Ne için bu çırpınma, devinim
Dalıp gitmelerimiz niye
Neden adamakıllı vurmuyor damarlarımızda nabız
Neden ritmini kaçırdık dünyanın
Öteye yol alıyoruz
Yalnızca öteye
Ufuklardan ölüm topluyoruz nihayet
Limanlardan umduğumuz medet
Yetmiyor, doldurmuyor ciğerlerimizi
Gökyüzü de olmasa
Saranı yok yaralarımızın
Tenhalaşınca civar
Ayan oluyor çehreler
Yer yer ısınmıyor kalbimiz
Avucumuzdaki güneş ve aydan yolcuyu unutuyoruz
Kelam üçüncü çoğul olsa da
Tekil kalıyoruz.
Parmak uçlarında yükseliyoruz bir avuç umuda
Yaşımız genç olsa da
Serencamındayız dünyanın
Esamesi bu yüzden okunmuyor adımızın
Varoşlarda ölüme terk edilen bedenlerin
Bu yüzden ilanı yapılmıyor.
Acıdan geçilmese de gönül coğrafyamızda
Bir damla göz yaşına hasret yüzümüz
Kurumuş pınarlardan
Sarp kayalardan
Dünyadan ve dünyadan ibaretleşiyoruz
Bu yüzden ufuklardan ölüm topluyoruz.
UMUT
Yalnızlık çiseleniyor gökyüzünden
Yarım kalmışların inadına sanki
Başka hiçbir ses gelmiyor âlemden
Yüreği sensizlik kaplamış, çok belli...
Artık iklimlerden huzur bekliyoruz
"Gelsin de ferahlatsın bizi" der gibi
Ne yapalım, çölüz, çorağız, ayazız
Bu haldeyiz, hep kardelenler misali
Derin derin dalıyoruz gökyüzüne
Günden geceye uzanıyor bu öykü
Bir ışık, bir fikir görmek için mi ne?
Öyleceyiz! Nereye varır bu sürgü?
Bilinmezlik kadar korkutmaz insanı
Ne ölümler ne gidişler ne yalnızlık
Yüreğimizde hep bir korku tufanı
İşte! Kaldı ömrümüz bir fırtınalık.
Mevsimler getirsen sıcak diyarlardan
Belki erir kar, gün görür toprağımız
Öyle hep değil, sadece bir gün yıldan
Zaten hüzünlere daha aşinayız
25.11.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder