Yoldaki Kalemler’in kıymetli yazarı, aykırı
mısralar şairi Gün Sazak GÖKTÜRK evlendi. Sevgili dostumuz, gönüldaşımız, kalem
yoldaşımıza bütün Yoldaki Kalemler mensupları adına mutluluklar diliyorum.
Necip Fazıl KISAKÜREK Üstad’a şiir getirip, “üstadım şu şiirime bir bakar mısınız” diyenlere Üstad’ın; ”evlenin de görelim şiirlerinizi, evlendikten sonra şiir yazarsanız getirin bakalım” dediği rivayet edilir. Bu ifadelerin kıymetli kalem yoldaşımız Gün Sazak Göktürk ile ne alakası var diyenler olacaktır bu yazıyı okuyunca. Tabi Üstad’ın bu sözlerini bana hatırlatanların da “bu sözün Günsazak Göktürk ile ne alakası var” diyenleri olduğunu söylemeliyim.
Necip Fazıl KISAKÜREK Üstad’a şiir getirip, “üstadım şu şiirime bir bakar mısınız” diyenlere Üstad’ın; ”evlenin de görelim şiirlerinizi, evlendikten sonra şiir yazarsanız getirin bakalım” dediği rivayet edilir. Bu ifadelerin kıymetli kalem yoldaşımız Gün Sazak Göktürk ile ne alakası var diyenler olacaktır bu yazıyı okuyunca. Tabi Üstad’ın bu sözlerini bana hatırlatanların da “bu sözün Günsazak Göktürk ile ne alakası var” diyenleri olduğunu söylemeliyim.
Bu arada Üstad’ın
bu sözünü aktaranlar, Yoldaki Kalemlerin Yayın Yönetmeni olarak beni
etkilemediler mi? Bu sözden Gün Sazak Göktürk adına etkilenmedim mi dersem
yalan olur. Elbette: “Eyvah! Yoldaki Kalemler’in kıymetli şair ve yazarlarından
birini kaybettik” dediğim olmuştur elbette. İnkâr edemem. Zira şahitler
huzurunda söylemişliğim vardır.
Mesela Yine
Yoldaki Kalemlerin yazarlarından, hatta Yoldaki Kalemlerin başlangıç
vesilelerinden Bekir Büyükkurt kardeşimiz evlenince bu ve buna benzer kaygılar
taşımamıştım. Hoş evlendi evleneli bu dostumuzun da bir satır yazmışlığının da
olmadığını kimse duymadan söylemeliyim.
Gün Sazak
Göktürk’ün şiirleri ve yazıları ile ilgili bir değerlendirme yaparken: Gün
Sazak Göktürk yazı ve şiirlerini “kamanın ucuyla yazıyor” diye bir tabir
kullanmıştım. Gerçekten de öyleydi hemen her yazdığı…
Bir şair
dostum Ahmet Doğan Bey ve bana gönderdiği mülakat sorularını cevaplandırıp gönderdiğimiz
günlerin sonrasında, Ahmet Doğan Bey’in ve benim verdiğim cevapları okuduktan
sonra beni arayarak; “Gardaş, Ahmet Ağabey’in de senin de mülakat sorularıma
verdiğiniz cevapları okudum. Okudum da aramadan da edemedim. Allah aşkına
memlekette cenk var da, herkes cenge çıktı da bizim mi haberimiz yok diye
şüpheye kapıldım” demişti de kahkahalarla gülmüştük karşılıklı. Bu dialoğu
şunun için anlattım: Ben de Gün Sazak Göktürk’ün gönderdiği her yazı ve şiirde
bu duyguya kapıldım. “Memlekette cenk var da bizim mi haberimiz yok!”
Evet, yukarıdaki
şaka bir yana Gün Sazak Göktürk cenk adamı; her şiirinde, her yazısında
davasının cengini yapar. Konu, fikir, memleket meselesi, aşk ne olursa olsun,
Gün Sazak Göktürk kamasının elinde olduğunu hissettirir. Üstelik de kamanın
bileğilenmişliğinden kaynaklanan parlaklığını bilmesi için muhatabının gözüne
bir iki yansıma gönderir.
Yazılacak ve
söylenecek oldukça çok mesele var bu konu ile ilgili.
Gün Sazak
kardeşimize kıymayalım. Hem daha nefis yazılar ve şiirlerle aramızda olmaya
devam edeceğinden zerre kadar şüphem olmadığını da belirtmeliyim ki bu kadar söz
söyledikten sonra Yoldaki Kalemler’e göndereceği nefis şiirler ve yazılar
karşısında mahcup olmayalım.
Sevgili kalem
yoldaşımız Gün Sazak Göktürk’e mutluluk dileklerimizi bir kere daha yineleyerek
muhabbetlerimizi sunuyoruz.
Allah eşini
kendisine, kendini eşine mübarek eylesin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder