Söz uçar, yazı kalır dost.
İçimdeki yazma isteği
bundan olmalı.
Yazmalıyım.
Fikrime düşen filizleri
harf harf, hece hece yazmalıyım.
Düşünceler birer bulut
olmalı zihnimde, kelimelerle dolmalı ve bu ağırlığa dayanamayıp katrekatre
indirmeli cümleleri yeryüzüne.
Yazmalıyım ki, zihnimle
kalbim arasında sıkışıp kalmış okları birer birer kâğıda saplayayım.
Bırak dost, bırak da
yazayım.
İnsanlığın sustuğu yerden
pustuğu yere kadar, bırak kalemim bitene kadar yazayım.
‘Yazmak bir mucize’ diyor
Nuri Pakdil.
Benim mucizem de bu olsun.
Ağzı olanın konuştuğu bir
ülkede bırak da kalemiyle yazanlardan olayım.
Bir fincan kahvenin kırk
yıl hatırı olur dost.
Kaç fincan kahve içtik
seninle bilemem ama birbirimize ömür boyu hatırımız olduğunu iyi bilirim.
Bilirim, yaşanılan tatlı
anıların hatıra defterlerimizi süslediğini. Paylaştığımız her lokmanın ve paylaştığımız
her acının hayatımıza derin izler bıraktığını.
Dostların birer birer
masadan eksildiği şu günlerde bırak beni dost,
Bırak da
hissettiklerini yazanlardan olayım.
Merve ÇAYIR
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder