küpe çiçeği ve pencere kenarı
gergefte mendil, elde mektup, başta oyalı yazma
dursa da zaman, akıp gider siyah beyaz hatıra
bir fotoğrafta asılı kalır yüzün, korunaksız
sevmekse adamakıllı, beklemekse dağ gibi
böyledir, değişmez kanunu sevdanın
bir adın vardı eskiden
yürür giderdin dağlara doğru
ardında binlerce ayak sesi
taşardı soluğun koyaklardan
yaralansa kuytuda bir maral
bakışı önce gelir senin göğsünde dururdu
göğsün ki memleketiydi merhametin
kuş olur konardı kalbim dinginliğine, korkusuz
küpe çiçeği ve pencere kenarı
dilde dua, yüzde keder, gözde yarım bir bakış
geçse de ömür, kalakalır acının sarkacında, kalan
ölümlerden bir anıt olur ayak izin bağrımın çöllerinde
talansa daldan çiçeğe, vurgunsa gün değmemiş deniz gibi
böyledir, eksiktir vefası her vedasız gidenin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder