sevda mısralarına gebe
bir yakasından irin akar gömleğinin
öbür yakası taze bahar
göçünü tutmuş aşıklar nereye koşar
bildinse söyle
bir hayat daha kaç rüyaya sığar
güllerin ve nergislerin ahı tutmuş bizi
ölüm erken uğramış kente
yıkılıp yeniden ayağa kalkan
toprağın kustuğu her taş bir canla düşer yere
kimsesizlik, asılı bir ağıttır gökkubede
içimizde ağır bir cümle
taşıyabildinse sus
nehri ikiye bölen bu sır da ne
yerin ve göğün kanayan ellerinde
ölü kuşlar sergisinin en afilli fotoğrafı
kente şerh düşer bir bakıma
şu, kalbi kırık bir aşığın belli
şurada büyüyen ağrı annenin
şu gülüşü kırpılmış fotoğraf bir çocuğun
baba, avcuna sığdırmış koskoca dünyayı
acı, acı, hep acı
hangi acıdan bakarsak bakalım
kimliğimiz yağmalanmış baharı tedbirsiz toprakların
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder