SANA GELİYORUM SEVGİLİ / Merve SÖYLER


Gecenin karanlık yüzü içinde örtünür tüm aydınlıklarım
Soğuk sarp tepelerde, şimdilerde yaralı bir kırlangıcım
Gözlerim yaşlı, yüreğimde kesif bir hüzün, varlığınadır iştiyakım
Esmanı zikredip gönlüme nakşetmem hasretindendir Sevgili




Sevgili, gurbet ellerinde yanmalarım aşktandır
Ağlayan bir geliş şimdilerde bu, kanmalarım sanadır
İçimde bir yerlerde buram buram hasretin dolar gönül sokağıma
Senden gelen her şey revadır, yeter ki hanenden ayrı bırakma


Razıyım tüm çilelere Sevgili, vur ellerime artık kelepçeni
Bir kez bağışlasan yeterli bu bir kaçış değil dönüş hali
Sana geliyorum Sevgili, zalimler otağından kan doldu muhitim
Kurak toprakların bağrından Kevser’e koşarcasına Sana geliyorum


Güle meftun bülbül, yârine her dem muhabbetin fısıldar
Adını andığımda yıldızlar kayar, usulca ay güneşe susar
Senin toprağın için çırpınıp dururum, bedenim tûrabında açar
Sıyrılıp ten kafesinden, uçarcasına Sana geliyorum Sevgili

Dikenli çalılar arasında çırpınan bir ceylanım, kanaya kanaya geliyorum
Hasretler ülkesinden ufuktaki vuslatı seyreyliyorum
Yer gök çiçek açsın, gelincikler her bir yanı sarsın, sular çağlasın,
Ezanların sadası yükselsin mavi göklere
Vatanına göç eden kuşların kanatlarıyla, sana geliyorum Sevgili
 
***

ÇOCUK OLMAK


          Küçük bir kızken her akşam babamın işten dönüşünü kapıda beklerdim. Henüz sokağın başında görür görmez tüm sevinçler benim olur ve ona doğru koşardım sarı saçlı küçük bebekler getirirdi bana uzaklara gittiğinde yine oyuncaklar alırdı. Mutlu olurdum. Hayattan bir haber o oyuncaklarla hayaller kurardım. Masum günahsız ve suçsuzdum…

Çocuk olmak silahsız hayaller kurmak, çocuk olmak anneli babalı yuvada yaşamak, çocuk olmak el ele tutuşup şarkılar söylemek, bazen bezden bir bebek de olsa ona sarılıp uyumak; takvim kâğıtlarından uçaklar yapmak, okuldan kaçırdığımız tebeşirlerle çizgi oynamak biz çocuklar oyun oynarken bile arkadaşlarımıza dokunur elim sende derdik seninleyim derdik. Biz çocuklar eleleydik.
Büyümek yok.
Büyüdük mü?
Silahlar üzerimizde benlik davasından.
On binlerce hayat yıkık virane.
Hayaller paramparça; bencillik had safhada; insanlık yok, kardeşlik yok, çocukları düşünen bir Allah’ın kulu yok; onlar bizim geleceğimiz, onlar bizim canlarımız.
Ben küçük bir çocuğum şimdi. Her korktuğumda anneme sarılıyorum; kapa gözlerini diyor. Kapıyorum gözlerimi, kulaklarım duyuyor. Silah sesleri yaşamımın bir parçası oldu artık. Her gün dökülen kanlara alışıyorum. Cansız kanlı bedenlerin arasında oynuyorum… Sonrası, sessizlik. Bir fırtına kopuyor; kayıplar… Sabah yine aynı güneş doğuyor yine güneş batıyor. Ben Suriyeli, Lübnanlı, Filistinli, Afganistanlı, Somalili, Çeçenistanlı, Pakistanlı, Iraklıyım.
Dünyanın her köşesinde çocuğum her şeye rağmen…
Ben, senin oyuncağınla düşler kurduğun yaştayım. Şimdilerde battaniyeme sarılıp hayallerimle avunuyorum, bir kurşun kalemle kâğıda çizdiğim otomobille oynuyorum. Ben şimdi takvim kâğıdından uçaklar uçuruyorum ve poşetten yaptığım uçurtmaları başka ülkelere gönderiyorum.
 Ayrıştıran, bölen, parçalayan, savaştıran, öfke kusturan, zalimin zulmüne kulak tıkayan o aşağılık dünya siyasetinin hesaplarının, çıkar denklemlerinin ötesinde bir çocuğum. Tertemiz, masum yüreğimle her yerde aynıyım; çocuk olmak yönüyle hayallerim rengârenk; ne kadar ağlasam da güldürür beni ufacık bir şeker. İştahı doymak bilmeyen zenginlere inat, çocuksu kanaatimle hepsinden zenginim. Annem babam yanımda olsun beni koruyup kollasınlar; daha ne olsundu hayat?
Çocukların gülmediği hep ağladığı bir dünya ister miydik?
Ne kadar da çekilmez olurdu değil mi böylesi bir dünya?
Bizim çocuklarımız gülüyorken bir başkasının çocuğu ağlıyorsa, anaları babaları kardeşleri kör kurşunlara hedef oluyorsa… Bu dünya kokuşmuş, bu dünya laçka…
Barışın huzurun olduğu bir dünyada yaşamak istiyorum. Gerçekleşmesi zaman alsa da çocuklar bunu zihinlerinde yaşıyor. Hiçbir bir şey onların yaşama umutla bakması kadar değerli değil. Hadi sen de bir adım at çocukluğunu hatırla ve çocuklarımız için el ele verelim. Onlar tüm masumiyetleriyle yaşasınlar. Hayatı emin adımlarla küçük yuvalarında huzur bulsunlar. Adaleti ve mutluluğu tesis etmek istiyorsak dünya üzerinde çocukça bir bakış, çocukça bir yürek lazım hepimize. Zarif insanlar çocuk ruhludur, zarafet de zariflerden sadır olur.
 
İçinizde hep bir çocuk yüreği taşımanız duasıyla.

1 yorum:

  1. Merve Söyler yeni kalemimiz... Yoldaki Kalemler ailesinin içinde büyümüş, aynı değerlerden ve duygulardan beslenmiş gibi. "ÇOCUK OLMAK" denemesini çok sevdil.

    YanıtlaSil