EY YAR! / Fazlı BAYRAM

EY YAR

bir cezbe halidir
zemherinin gök yüzü
ruh yiyen akrebin özü
vicdanlar ciks ayakkabılar
bir de yakut yüzük
benzim sapsarı

biraz da bana kal ey yar
bu vaveylanın cümlesi şeref  konuğumdur
bu yara yüzlü ay doğmaları bahtıma
vicdanlar ciks ayakkabılar
biraz da bana kal ey yar

arı kovanlarında bir çalışmadır ömrüm
ölüm yalan hayat gerçek havsalama
mecnun gölgeleri sızmış dallarla örtülü aydınlığım
biraz da bana kal ey yar
ey zemherinin gök yüzü
ey kan kokulu yürek yarası

arzu korku ve umut
aşkın talihsiz yüzü
çam yaprakları
altında küf kokusu
etten kemikten ayrı tırnak acısı eğlencem
parmak uçlarında sabaha açım
biraz da bana kal ey yar
ey dirilişin güzel sancısı

 ***

 İSMAİL OLMAK                      

İsmail hocama hürmetle
bir ismaildir seni ve beni çağıran
süleymaniye kubbelerine cehennem ateşinden
dağı taşı seni ve beni
sağ yanını eskite esikite Türkü öğreten
sana bana dağa ve taşa
ismail olmadan ateşten beri olmak
şiirler içre olmak ne mümkün

                  /senin damdan düşer gibi çıkışların vardır
                   zemheri ayazlarında sokak ortalarına/

adamdır İsmail
hüzün çapında bir adam
gözüm seni kapatıyor
kalbim seni açıyor İsmail

bin yıllık maceramızın
isyana dönüşmüş halidir ismail

 ***

YEDİ KERE HAFIZ

Memduh hocama hürmetle
hafızların ülkesinden bakılmaz
benim geceleri gölgelerime
kırılan ayna yüreğimin yansımasıydı
kanayan kalbin her damla kanı
ırmak ırmak satır satır haykırışlarımdı

âmalara da hafız denir ülkemde
içevi aşikârdır dışarıdan ama dünyayı görmez hafız
bilir yerini ağyar öğretmiştir zulmede zulmede
çarkların gövdesinde yaşar hafız ağlaya ağlaya
âma gözleriyle bakar dünyaya hafız

gel hafız gel omzuma koy başını
bana aşkı kusmadan bu taş bu beton
seninle meşk edelim
karın doyurmayan fikirler çekelim ciğerlerimize
profesyonel cümleler kur sen dil ustasısın
ben türkü çalayım hep ellerin türküsünü
mikrofanladan haykırayım yalnızlığımızı

2 yorum: