Bazı kelimeler vardır tadına doyulmaz: kurban, gardaş, gönül, can, dost ve daha
nicesi... Ama kurban kelimesi zihnimizde, kalbimizde hem masum Habil'i,hem teslim
olmuş İsmail'i taşır ki şuurlu veya şuursuz kullanılsın kurban denildiğinde bir
adanmışlık, yakınlık, sözün muhatabına candan yaklaşımı hissettirir. Dini anlamda
ise kendisiyle Allah'a yaklaşılan şeyi özel olarak da Alllah'a yakınlık
sağlamak yani ibadet (kurbet) amacıyla belli vakitte belli cinsten
hayvanları kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder.
Diriliş Üstadının dediği gibi "Çoraklaşan ruhumuza, kandil geceleri ile
Ramazan ile arınamayan alışkanlıkların ve hevesin zincirinden çıkamayan benliğe
metafizik bir ışık gibi düşer kurban. Daha bir hafta evvel 'hayvan' olarak
adlandırılan mahluk artık kurban sıfatını kazanmıştır ve konuşmaktadır. Der ki
kurban : Ey insan ben bir hayvan olduğum halde kusursuzum ve Allah'a kurban
adayıyım, ya sen?". Bu soru ile metafizik bir çarpılma yaşar insan eğer tüm
damarlarını öldürmemişse. Tüm kutsal aylar boyunca arınmayan insana çağrı
bu kez kurbanla gelmiştir. Ve insan düşünüp ben de kurban adayı olmalıyım
diyerek ya secdeye dönmeyi seçer veya hayvandan aşağı düşmeyi.
Musa'nın
kavmi sarı inek konusunda tereddüt yaşamış en son Musa (a.s) Cenabı
Hak'tan tam tarif almış ve kavmine bildirmişti. Bakara suresinde "Ardından
ineği boğazladılar az kalsın yapmayacaklardı." Diye bir ayetle
insanoğlunun karakterine dair bir hakikati ortaya koyar. Bediüzzaman Hazretleri
Mısır'da, Nil civarında bakarperestlik akidesinin yaygın olduğunu (tarım
toplumunun en önemli aracı olan öküzü Rezzak gibi algılama akidesinden bahseder
ve Hazreti Musa'nın bu kurbanla bakarperestlik akidesini ortadan
kaldırdığını)söyler. Yüzlerce müfessir yüzlerce farklı anlam yakalamıştır. Ve
kıyamete değin yeni anlamlar bulunacaktır.
Biz
şimdi nerdeyiz? Rızkı, gücü,hakimiyeti kime atfediyoruz, Habile mi yoksa Kabile
mi yakınız? İsmail teslimiyetinden iz taşıyor mu kurbanlarımız? Yahut sözüne
sadakatten dönmeyen İbrahim (a.s) 'ın "tek kişilik ümmet" olan muvahhit
duruşunun neresindeyiz?
Coğrafyamızda, Efendimiz (sav)'i kabrinde muazzep kılacak işler, nifaklar, düşmanlıklar
sürerken, hakimiyeti, rızkı sebeplere ve ABD ve AVRUPA'YA hasrederken bizim
kurbanlarımız nerede duruyor?
Kaç
kilo kıyma, kaç kilo kemik, kaç kilo et derdindeyken ve sofralara yoksullar konuk
edilmezken etin, kanın, derinin bir anlamı var mı? İslam coğrafyasından
Avrupa'nın merhametine kaçarken denizde boğulup karaya vuran Aylan
bebeğin gölgesi kurbanlarımızın üzerinde durmuyor mu?
Hele
hele kurbanı tatil zannederek denize kaçanlar, et, kemik zannederek telaşe
düşenler bizlerin bir şekilde tanıdığı, akrabası, eşi dostuyken... Tebliğ
yükümlülüğümüz ve güzel örnek olma sorumluluğumuz yakınlarımıza bile değmemişse
halimiz nedir, ahvalimiz nicedir?
Fert
fert içimizdeki kini, düşmanlığı, hasedi, hırsı kesmedikçe, Allah' a kurban
olma yarışından kula kul olma derekesine düşmüşken deve boğazlasak ne olacak
ki?
Suriyeli
işçileri düşük ücretle sömürüp hayvanın bile barınmayacağı evleri yüksek
fiyatla kiraya verdikten sonra kesilen kurban bizim yaklaşma aracımız mı yoksa
Hak'tan uzaklaşma sebebimiz mi?
Evet
ruhlar da bedenler gibidir. Öyle hastalıklar vardır ki ilaç kâr etmez. Ruh da
dünyevileşme, Hak'tan sapma hastalığına düşmüşse Ramazan 'da da Kurban'da da
,mübarek gecelerde de takımının kederiyle ölü girer ölü
çıkar. Coğrafyamız, duamız değilse; coğrafyamız kederimiz olamamışsa; olan şeylerin
olmaması için bir tavır takınmıyorsak, canı, canana kurban veremeyeceksek, din
kardeşimize Kabil bıçağı bilemişsek, bıçaksız katillik olan iftiradan beri
tutmuyorsak nefsimizi, en fenası kardeşliğimizi Ecnebi oyunlarının malzemesi
haline getirmişsek kurban nerede , bayram nerede?
Görmüyor
musunuz coğrafyamızda 'İslam dilleri ile ağıtlar yükselirken İbranice, İngilizce, Almanca kahkahaların yükseldiğini?' Bu kurban nefislerimizin, dünyevi
kaygılarımızın, çıkar amaçlı kalp virüsü yaymanın sonu Hak'ta birleşmenin bir
miladı olsun coğrafyamıza! Son söz olarak derim ki:
Ey
İslam paydasında bana kardeş kılınan bir buçuk milyar kardeşlerim,
Ey
Türk, Ey Arap, Ey Habeşli Köle, Ey Siyahi, Ey Kafkaslı, Ey ,E ,Ey kardeşlerim,
EY
GARDAŞ
EY
CAN
CANIM
KURBAN!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder