USTALIK ESERİ: SELİMİYE/Samet YURTTAŞ


Edirne’de göreve başlamışken yapacağım ilk işlerden biri  Mimar Sinan’ın “Ustalık Eserim” dediği Selimiye Cami’sini ziyaret etmekti. Hafta içi zaman bulamadığım için hafta sonuna kadar sabırsızlıkla beklemek zorunda kaldım. Cumartesi günü heyecanla Selimiye’ye gitmek için hazırlandım. Kaldığım yere otobüsle on beş dakikalık bir mesafedeydi. Orduevi’nin önünde otobüsten inerek biraz yürümek istedim. Yaklaşık elli metre yürüdükten sonra “Eski Cami” olarak bilinen caminin önündeyim. Yönünü kuzeye çevirdiğimde Selimiye Cami’si tüm görkemiyle karşımda duruyordu. Konum olarak öyle bir noktadaydı ki -bir söylenene göre- şehrin neresinden bakarsak  bakalım  bütün minareleri hiç kesişmeden görülebilmekteymiş.

Artık Selimiye düşündüğümden daha yakındı. O an tek aklıma gelen şey bir an evvel Caminin içerisine girmem gerektiğiydi. Bu yüzden adımlarımı hızlandırdım ve caminin güneye bakan kapısından içeri girdim. Selimiye Camisinin kuzeye bakan kapısından avluya girdim. Avluya açılan üç farklı kapısı bulunmaktaydı. Meraklı gözlerle etrafa bakınmaya başladım. Mimar Sinan’ın bu ustalık eserini nasıl yaptığını kendimce anlamaya kafamda oturtmaya çalışıyordum. Avluda biraz bakındıktan ve etrafı inceledikten sonra abdest alarak içeriye girdim. Öğle ezanının okunmasına on dakika vardı ikinci safa geçerek oturdum. Hafta sonu olması nedeniyle içeride bir çok yabancı ve yerli turist vardı . Namaz kılınacak alan şeritle ayrılmıştı. Diğer tarafta ziyaretçiler etrafı inceliyordu. Amacım namazdan sonra bu görkemli camiyi daha detaylıca incelemek ve bir şeyler öğrenmekti. Namazı kıldıktan beş dakika sonra caminin tam ortasındaki mermer sütunun etrafında bekleyen kalabalık dikkatimi çekti . Herkes meraklı gözlerle mermer sütunun alt kısmına bakıyor kimisi bununla da yetinmeyerek telefonunu çıkarıp resmini çekiyordu. Bende ki merakta giderek yükselmişti. Orada ne olduğunu öğrenmek amacıyla kalabalığın içerisine sokuldum. İyice yaklaştığımda mermer sütunun alt kısmında ters lale motifi olduğunu fark ettim.  Arkamı döndüğümde bu sefer aynı kalabalık bir ihtiyarın etrafında çember oluşturmuş ve onun anlattıklarını dinliyordu. Sonradan bu kişinin Selimiye Cami’sinin müezzini olduğunu öğrendim. Ters lale motifinin hikâyesini ve ne anlama geldiğini anlatıyordu. Söylenene göre Selimiye Cami’sinin yapılacağı arsa lale yetiştiren bir adama aitmiş. Adam bu arsada lale yetiştirdiği için arsayı vermemek için inatlaşmış. Uzun uğraşlar sonucunda adam, Selimiye Cami’sinin içerisine lale motifi yapılması şartıyla arsayı vermiş. Lale motifinin ters olmasının sebebi ise adamın inatlaşması ve ters bir insan olmasıymış.

 İşte herkesin merakla dinlediği ters lale motifinin hikayesi bu. Bu hikayeyi dinledikten sonra kalabalık dağıldı. Ben de kalabalıkla birlikte kendimi avluya attım. Tam olarak her yerini inceleyememiş olsam da artık Edirne’de olduğumdan dolayı bir sonraki gün ne de olsa tekrar gelirim düşüncesinin vermiş olduğu rahatlıkla caddede ki insanların arasına karışıp evin yolunu tuttum.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder