Metin ACAR/KARINCALARIN YEMEK DUASINI İŞİTMEK‏










öksürük gibi bir şey
ya da saçımıza yapışan reçine
aslında çingeneleri hiç kandırmazdım, biz
kendimizi kandıramadığımız gibi
veya Yasin'i tanımak gibiydi
çekirdek çıtlatmak gibiydi, korkmak
iri gözlü bir bayana düşmek kadar
bu kadar adil değildi
şu zalim hayat

yalın ayak ya da iyi geceler dilemek
duvardaki tablo kadar gerçekten gerçeksin
susan bir adam kadar sahici
şu karga tam doksan sekiz yaşında
biliyorsun iman ettim buna...

kendimize dua etsek
mesela mekânımız cennet olsa
Rab rahmet etse bize
biliyorum kulağa gülünç geliyor ve ya basit
başka dualar da biliyorduk biz
mesela susuyorduk
Rabbim...
şimdi çalışıyorum düzene sokmak için
kendimi şuralarda bir yerde unutmuştum
işte ah! haylaz çocuklar
yine saklambaç oynamaya ikna ettiler beni
beni bulduruyorlar
yine kendimle...

Rabbim
imdi sen biliyorsun
hangi şehirden geçtiğimi
çünkü bu şehir gece bile güzel değil
affet Rabbim bir şehre sövdüğüm için
çünkü bu şehir gece bile güzel değil
makyaj yapılsa sevilir mi, düşünüyorum
bu tufandan kurtulmak için
Nuh bizi de alır mı gemisine; sevgilim
şimdi yakınlardan bir kelebek çıksa
ve şöyle dese:
ömrümle alakalı bilmediğiniz ne çok şey var dostum
ben gülümsesem...

avukatları da cübbe giyerken gördüm
ilk bir camii imamında görmüştüm
ama saflık aynı zannetmemden kaynaklı
çünkü ben gördüm
ülkemde de tufanlar vardı
dallarını kesiyorlardı lise aşkımın
Peyami Safa okuyordum o zamanlar
kapanıyordum bende
harici koğuşlara
ertesi günler mi
fatihten-harbiyeye yürüdüm
saçmaydı asfaltların hala bu kadar sıcak oluşu
çok uzağa gitmiş olamazlardı
çünkü yeni bir avm'den kaçıyorlardı
o dönemde
herkes bir çok soru soruyordu
avukatlar neden cübbe giyiyordu
giyiyorsa neden bu kadar çok vukuat vardı
belki de herkes tek bir cevap arıyordu
çünkü her sorunun ayrı ayrı cevabının olması
noktayı çoğaltmaktı her daim her vakit
tatminsiz bir cevap işte
o dönem öyleydi
seviyordun cevap alamıyordun
ve bu da güzeldi
dindar genç takılmak
herkesin dindar olarak algılamak
ya da tam tersi anarşizm
dindar gençtik o dönem
ama sakallarımız yoktu
Rabbim...
o dönem sakallarımız yok ise
ve çorbanın tadına bakmadan
tuz katıyorsak
iman etmiş sayılıyoruzdur inşallah

işte böyle bitiyor
peki, ben neredeyim
yağmur duasına çıkmış bir karınca olabilir miyim?
bir karıncaya şemsiye tutmuş olmam
benim yağmur istemediği mi kanıtlar mı
çorbada tuzum yoksa
evet çorbada tuzum yok
kabulüm
mezarlıkta o cigara izmaritini ben attım
ellerimi kaldırdım
çingeneler su döktü dallarına
Ah...
şurada da bir karınca bıraktım
beni sana anlatsın diye 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder