Sessizliğin üstünde de bir
ses vardır
Ama onlar bunu duymaz
Tıpkı baştan aşağı dökülen
buzlu su gibi
Hissetmezler
Vücuda giren bir
kurşunu
Onlar anlamazlar
Paletler altında ezilen
masum gözyaşını
Çünkü onların gözleri
sağırdır
Kulakları kör
Sorarım size
Söyleyin
Kaç kalibredir
İsrail'in kalbine isabet
eden gülüşler
Ya da o kadar sağlam mıdır
musalla taşı
Filistinli masum beden
altında
Bakarsın bire on veren
toprak
Bire bin verir
Kanla sulanmıştır sonuçta;
Bereketlidir
Her toprağa düşen beden
Tohum gibi filizlenmeyi
bekler
Toprakta
Ya insan insan olur
Ya da insan an olur.
Zaman ne çabuk geçer
uzakta
Fark eder misiniz, bilmem
Kışın karanlıklar uzun
olur
Yazın ise aydınlıklar
Doğan gün gibi zulüm de
Durmaz buralarda
Göz açıp kapayıncaya kadar
geçer zaman
“Akacak kan damarda durmaz”
değil mi?
Peki, hangi renk akar
damardan kan
Zira
Zehirli kan siyahtır,
zehirsiz kan kırmızı
Sonuçta kan damarda durmaz
mı?
Damlayan kan damardan
sızmaz mı?
Selam olsun toprağa şehit
düşen bedene
Gökten gelen çağrıya baş
eğip de gidene.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder