Oysa geçmiş denen zaman insana diyor ki; “Bin bir duyguyu her bir çizgisinde taşıyan, bir bahar şarkısı gibi yüzün. Kalbini göremiyorum ama her haline yansıttığını düşünüyorum. “-Ellerin öyle narin ki hiç yaşını belli etmiyor, beni elinin tersiyle itse de” diyorum içimden. Sonrasında göz bebeğine değiyor bakışlarım onlarsa o kadar bulutlu ki, bense diz çökmüş oturuyorum dizinin dibine binbir inatla. Bulutlar yağdı yağacak! Sahi yağarsa yine toprak coşar mı?
Zamanı yani beni bir bina gibi hayal et! Asansörü olan bir inşaat gibi
olduğumu düşün. Hayal ettiğin o kata ulaşmak için asansöre her binişinde
hissediyorsun nötr bir hal yaşadığını, “-İyi ki eksi de değilim!” diyorsun çoğu
kez. Bir zaman çizelgesi gibi tüm yaşanılanlar geçmişte/şimdide/gelecekte geçip
gidiyor bugünün peşinden. Asansörde sıfırıncı kattasın ve üst kata çıkmak için
ellerin asansörün kat numaralarına heyecanla gidiyor. Yaşını belli etmeyen o
parmakların kat numaralarının her hangi birini tıklasa da, bir anda yükselsen
diyorum içimden.
Birinci kat, beni unutmak’tan
geçiyor ve unutarak ilerliyorsun ama yine geçmiş kelimesinden geçiyor her şey
senin için. Unutmak ama neyi?
İkinci kat, Güven’den geçiyor
ve sen hala kendinden emin bir şekilde geçmiş kelimesini yavaş yavaş
unutuyorsun ve onun adına dün diyorsun, kendine güvenerek…
Üçüncü kat, Mutluluk’tan
geçiyor ve gülümseyerek bakıyorsun hayata. Elbette seni mutluluğa davet eden
dostların hala yanında, geçmişte de olduğu gibi…
Dördüncü kat, Amaç’tan geçiyor
ve diyorsun ki kendince “- Aslında asansöre adım atmadan önce amacımı o anda
belirlemiştim.” Sonrasında bu kata da
uğramıyorsun, bende bir merak, sende bir heyecan bekliyorum hangi kata doğru
gittiğini.
Beşinci kat, Çalışmak’tan
geçiyor ve çabalıyorsun dün kelimesini unutmak için. “-Sahi dün neyden
ibaretti?”diyorsun. Farkında mısın dün kelimesini unutmuşsun? Yani beni.
Altıncı kat, İnanç’tan geçiyor
ve inanıyorsun “Yaparım dediğin her güzel şeyi yapacağına” Yanındayım biliyor
musun?
Yedinci kat, Bugün’ü yaşamaktan
geçiyor ve doludizgin geçen zamanı kendince yaşıyorsun. Yine beni unutarak.
İşte Bugün denen yerdesin, kapıyı bin bir ümitle tıkladın ve sana tüm bu
güzellikleri sunmak için hazırlık yapan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder