Ellerin uzansam tutacakmışcasına
Sokulsam bir nefesti
Düştüm uzağınaEy benim ruh-u revanım gelmedin
Kumral bir yusufçuk ile dertleştim
Sen kıskanasın diye uzun uzun bakıştık
Gözleri siyah gökyüzü ile
Rüzgârla kucaklaştık
Hasret gidermekliğe
Yıldız gözlerini süzdü
Ay utandı saklandı
Bir ben kaldım iç sesimle
Ah bu tutsak yüreğim
Sana kavuşmak için ritim tutuyor şarkılarla
Begonviller ve ben şahit olurken kızıllığa
Gün ağardığında saklanıyorsun ardıma
Tersine sarılıp ellerim yalnızlığımı tutuyor
Bu denli yakmıyor hiçbir kor
Asla kapanmıyor bu yara
Ey benim anne sıcaklığı gibi saran düşlerim
Bulut duysa yükünü bırakırda koşuverir
Tatsam cennet meyvelerinden sensiz
Ağaçlar küser toprağa
Sen gelmiyorsun ya!
Hiçbir gemi yanaşmıyor bu rıhtıma
Martılar avlanmıyor
Balıkçılar boş dönüyor
Sensiz ertesi sensizlik kaplıyor
Köpüren maviyi
Ey benim gönül kapanım
Dilruba’m!
Oysa görsem seni
Bırakırdım ayaklarıma eşlik edenleri
Belki koşardım engelsiz kısraklar gibi
Öbek öbek rahmet yağardı
Kurak çöllere
Katli fermanım yazılmazdı
Uyanırdım aşk düşü uykumdan.
Çok güzel bir şiir olmuş emeğinize yüreğinize saglik tebrik ederim sizi Resul bey
YanıtlaSilBetimlemeler gayet başarılı ve etkileyici bir dille kullanılmış.Okuyucuyu şiirde tasvir edilen diyarlara sürüklüyor adeta.Tabiatın eşsiz güzelliğini aşkla buluşturman şiire farklı bir ambiyans katmış.Dillere pelesenk olabilecek iddialı bir çalışma dostum.Kalemine ve yüreğine sağlık Resul.
YanıtlaSilEmegine sağlık çok güzel olmuş
YanıtlaSil... mükemmel olmuş tebrik ederim başarılar.
YanıtlaSilKalemine yüreğine sağlık sevgili dostum. Zordur okuru bahsi geçen yerlere götürmek.Bunu layıkıyla yaptığın için tebrik ediyorum.
YanıtlaSil