YOL VE RÜYA/Hasan EJDERHA





















Kim, hangi rüyadan, riya çıkarası?
Yaygarası arşa çıkmış bir iyilik
Hangi kömürün çıkmaz karası?
Darası alınmadan tartılan söz gibiydik
Okumasaydık bilmeyebilirdik
Okuduk da; bilmediğimizi bildik
Sevindik, lakin ağlayanlar içinde ilktik.

Çare yok; kalkmadan yürümek olmaz
Acıyan ayaklarımızla yola dizildik
Solmaz bir çehreyle çile dolmaz
“Yol erleri” diyordu ya hazret; bizdik
Kanadı kırık kaç turna geçti buradan
Turnaların soyluluğu önünde eğildik
Kimi durakta beydik, kimi duraktaysa ezildik.

Yürüdü kervan, gökte turnalar sıralı
En son şimdiki durağa varalı
Yaralı ne kadar dost varsa yaralı
Bir türküden şifa buldular
Karlı dağların ardının maralı
Gördü olanları, cümle kuşlar duydular
Oluyordu olacak olan, olmadı; ama sezdik
Döndürüp yolu içimize, âlemi gezdik.

Sancıyan hangi yara, selamdır yâra?
Çıksa haykırsa başı dumanlı dağlara
Koca Muzaffer Gözükara; gelin dese
Gelse gelecek olan dostlar kâmilen
Melekler yukarıdan bakıp gülümsese
Tebessüm etse olanlara bir bilen
Adıyla hitap ettim mesaj olsun ağyara
Şiirleri emzirsin kelimeler doya doya.

Yaya ne kadar köylü varsa yaya
Aya gidecek kadar kıvamdadır yürekleri aya
Güya her şeyi bilen Avrupa ve Amerika
Patika yolların âhını bile çözememiş
Gülümseme kıvamında sırıtmışlar dünyaya
Bu ahmaklar içlerinde canavarlar gizlemişler
Dünyadan gizlemişler, gizlemişler lakin
Canavarlarının içlerinde öldüğünü bilememişler.

Kalktı sis; şimdi dünya her şeyi biliyor
Birçok yere ulaşıyor müslümanın elleri
En uzaktaki yetimin bile gözlerini siliyor
Onca acı ve onca insan; arşa çıkmış kederleri
Hesap günü ödenecek, tüm acıların bedelleri.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder