Anne benim işte hayırsızın biri oğlun
Hani tosunum diye severdin bazen
Sen üzülme ama
Laf aramızda bir deri bir kemik şimdi
Karakavruk bir oğlan
Yemekten önce elli iki buçuk
Yemekten sonra elli üç
Geçen ellinin altı ölüm dediler
Hiç korkmadım ama
"Anne orucundayım" dedim ben
Hani nasıl söylesem
Ramazan orucuna da benzemiyor ki hiç
İftarda açsın sahurda aç
Ve ödüm kopuyor
Yanlışlıkla anne dersem orucum bozulacak.
Hani nasıl desem
Hastane yüzü de görmedim henüz
Bilirsin en son senin yüzünü görmüştüm orda
Öyle yüzüstü bırakıp
Zemzem almaya gitmiştim de
Dönemedim henüz
Benim işte hayırsızın biri oğlun
Hep geç dönerdim eve de.
Anne benim işte hayırsızın biri oğlun
Hani cezaevine gitme demiştin
Dört yıldır cezaevindeyim
Sen yine de kimseye söyleme
Geçen elli bin kişi çıktı
Ama ben çıkmadım
-Anne sözü dinlemeyenlerin yatarı çokmuş-
Hem açlık orucunu öğrendim burda
Öldürmez dediler
Ama "anne orucu" öldürürmüş
"Olsun" dedim göğsümü gere gere
Anne benim işte hayırsızın biri oğlun
-Sen daha uyumadın mı bu saatte-
Mezarına çiçek almaya gitmiştim de
Çiçekçi mezarını gösterince vazgeçtim
Hem ödüm kopuyor
Mezarına diktiğim çiçekler
Açmaz diye
Anne benim işte hayırsızın biri oğlun
Daha ölmedim
Ama ciğerlerim sönmüş dediler
"Annemi görmeyen çiçekler solmuş" dedim
Sen yine de kimseye söyleme
Yazmanı da fotoğrafının önüne koydum
Yazmandaki çiçekler doysun hasretine
Hem ödüm kopuyor anne
Fotoğrafına bakmadan uyursam
Orucum bozulur diye

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder