CİNNET / Gün Sazak GÖKTÜRK


Bir ikindi vakti,

İnce bir tülün ardında kalan gölgede,

Sessizlik içinde, toprak dam altında,

Sürüden yılmış bir kurt kokusu varken üzerimde,

İçimdeki keşmekeşi, tanrılara kurban edip,

O son gecenin şafağında aşkını, kanla göğüme yazdın.

 

Mayhoş bir ayrılık kokusu yayılırken,

Islak ve karanlık hayallerin arasında,

Senin sesindi, sarhoş ekinleri ayıltan bozkırıma...

Kara kara dereler geçtim, doğurgan bozkıra ulaşmak için...

Uzak diyarlardan Diri memelerini kutsamaya,

 

Ve sana geldim

İçimdeki çocuğu büyütesin diye.

Ihlamur ağaçlarına çarşaf bağlayan, dingin bedenini saran,

Ter kokunda saklıdır,

İçimdeki hastalığı iyi edecek olan...

O ince tülün önünde kalan, çaylak bir kuş gibi çırpınan kalbim,

Toprağa bulanıp ellerinde hayat bularak,

Taşır çatlarcasına zonklayan damarlarımdan dağ çiçeği kokularını,

Ruhumda, domur domur izler bırakan adımı çığrışında,

Kim bilir çözülür dilimin bağıda, adını sayıklar yerin ve göğün sahibinin.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder