Gökteki kara beni ağlatıp aşka olan mesafeme
bir de dudakları bükülmüş hasta bir çocuk katıyor
Karaca sabahlarda kanmadığım gibi güneşe
sancı mahallinde okşanan başa da kanmadım
Yumruklarımın yüzde açtığı körpe yaralar
patlak bir kaşın tuzlu tadı ağzımdadır hep
Bir gözüm daima kontrol noktası arıyor
Dinçliğin her türlüsüne aşina boynumdaki
Güneşli günlerin ıh-lamur ihtârı tedirgin ve yerinde
Kışın dumandan laciverd devşirirsem
Yaza işim kolay: fikir ve ahlaksızlık
her makâma bir makâle.
Sonra izle meşime-i şebden neler doğuyor.
piyasanın koynuna doğru adımlıyorlar.
Sen
annenle göğsü arasında tütüyorsun yalnız.
Başka ihsan ister misin?
Ondan çocuğum dudaklarının aldığı şekl-i teessürden
halim ve vaktim mesul değildir.
Annene söyle sana süpermarketten
hindistancevizli bir krem alsın.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilnefes bulduğu hâli ektedir:
YanıtlaSilhttps://youtu.be/ZJ3Tyc2fzUU