Bir ağaç altı şiiridir bu
Firezlerin, adı bilinmez çalıların, yassı taşların
ortasında
Elimden kâğıdımı almaya çalışan rüzgâr var yanımda
Ama yine de estikçe rengârenk kokular hediye eder bana.
Şehirden köyüne dönmüş duygular var yanımda
Bir göl, karşımda… Kurumuş ama minik kuşları susuz
bırakmayan
Ellerime izi çıkan ana toprağı, otları, taşları
Uzaktan seslenen bir çeşme, dertli; gözleri yaşlı.
Dönemem ben o şehirlere, hafakanlara
Özür borcum var burada sapan sıktığım kuşlara
Bir bisküvi, bir de su koy yine heybeme nineciğim
Kat ala kızların, sarı
kızların ardına; gideyim dağlara.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder