şu zifiri sermayenin
ortasında
karları papatyalar deliyor
kar bile şaşkın
döş cebimde hüseynî bir
armağan
kalbimin sıcaklığında
armağan sultanımın
sultanım şaşırmıyor
ben bu ufak tefek
cesedimle
dev cüsseli adamların
karşısındayım
dokunsam yığılacaklar
resmî ideolojileri bir
türlü aklım almadı
belki çok resmî geldiler
bana
oysa hep sivildim onları
izlerken ben
gurbet hep içimde gittim
içinde olduğumu da
gurbetin çaktırmadım hiç
Nizam-ı Alem’i toplantı
yapmak sanırdım
Bosna’da Ezan
okumakmış oysa
bir öykü vardı eskiden
evlenip de giden
ağabeylerin gittiği ülke
o ülkede de var mıdır?
genç militanların vatan
sevdaları
yoksa somurtkan bir
virjinya kedisi midir?
gözlerinden erzak sağılan
tüm cümleleri yeniden
gözden geçirelim
öykünün başlığı
yatağına kırgın akan ırmak
olsun mesela
anlamıyorum kalayı geçkin
kazanı
niye satıyorlar artık
yeniden kalaylatmak yerine
efendiler ben diyorum ki
kısaca
nefislerinizin üzerindeki
örtüler kalktı
sultanıma dönelim
gün doğmadan sıratıma
doğduğunda sen
biliyorsun bu benim
sınavım
baştan daha en baştan
kaybettim sultanım
geliyorum yine içimde
gurbet
gidiyorum yine içimde
gurbet
bu sınavı kaybedeceğimi
biliyordum
dayanamıyorum hasretine
dikkat !
şarbon mikrobu değil bu
militan şerbeti
civarda görülen tüm
şüphelilere içirin
bu şerbet aşka devadır
kınadıklarımızı yaşamadan
ölmeyeceğimizi biliyorsunuz
başka müşkülatı olan var
mı?
…
başka müşkül müşkülden
sayılmaz
öyleyse konu kapanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder