Giriş :Felsefesiz Sorular Bölümü
En büyük ayakkabıyı kim
giyer
En büyük şapka kimin
başına
Büyük ayak,'büyük baş'
düşünürken
Jandarma dipçiği indi
başıma
Dedi: Tüm büyükler 'ulu
Öndere ' yakışır,
Köylüyüm affola aklım
karışır!
En büyük bilgin, en büyük
deha
Yâdında mı en büyük asker
Sezar, Napolyon, Attila
Fısıldanırken kulağıma
İskender diye kopya
verirken 'hainin' biri
Karşımda dururken Fatih
Sultan
Halit bin Velit ucundayken
dilimin
Dipçiğin acısıyla dedim
heman:
Atatürk'tür en büyük
komutan!
Cumhuriyetten geldi en
ağır soru
Sesim titredi yüzüm
kızardı
Zihnim sorudaki tuzağı
kavradı
Latin çizgileri elife
düşman
"On yılda on beş
milyon" arasında
Muasır medeniyetin karasevdalıları,
Kurdular demiryolu ağları.
Ellerinde pozitivist bir
silah,
Önce sürerek sonra asarak,
Senfoni orkestrası
eşliğinde,
Bizi medeniyete taşıdılar,
Cumhuriyet paşaları!
Bildim :"Cumhuriyet
fazilet rejimidir
Kahrolsun padişah(!)"
Kurumlarda bir kurum bir
kurum
Horoz ötse
İki yumurtlasa çil tavuk
Uzmanlardan açık oturum
Yobazın gölgesi
Sakalın teli düşse
Laiklik temelinden
sarsılır
Yobaz, dillerinde bir
pelesenk
Beşiktaş gol atsa
Bir ağa takılsa balıklar
Mozoleye çelenk!
Düşüncede suç
İnançta hain bulur
Millete bir üstten bakış
Türbeye kulp takar
Akıl almaz cebir
Akla dayar her şeyi
Profesör nam körebenin
Mekânı Anıtkabir
'Yetiş atam laiklik
gidiyor elden!'
İnletir narası yeri göğü
...
Neler geldi başımıza/Ot
bitti, su çağladı!
Çok Tevilli Ricat Bölümü:
İstanbul'a besmelesiz
ulaşınca,
Boş arsaya gece vakti
kondu.
Belediye imar işi,
İmar mimar işi derken,
Site düştü zamanla derme
çatma yapıya!
Ashab -ı Kehf yapı
ortaklığı ile,
Bizim idealist arkadaş
kapitalist oldu!
Paranın dini olur mu,
olmaz mı sorularından
Muhafazakâr kapitalizm
doğdu!
Müteşebbis ve mümin
Dünyada mekân ahrette iman
kavlince
Geride bir eser bırakmak
için
Birbirine selam vermeyen
sakinlere
Bir site daha kurdu
Ensar konutları ile
Mücahit kardeşimiz
Müteahhit oldu!
Helal kazanç kâr payına,
Kâr eden ar etmezden
vardı,
Ar eden piyasa cahilleri
Yaya gidip yolda kaldı!
İki kapılı hanın çıkışında
Kum, çakıl, taş, toprak
Demir, beton
Bunca varlıkla nasıl
geçilir tünel?
Ellerinde besmele çeken bardak,
Yedekte pusulalı seccade,
İstiap haddi bir yana,
Aştılar liberal limiti de!
Dillerinde bir akrep, bir
engerek
Likidite, likidite!
Her şeyimiz var şükür,
Bir de "davamız"
olsun!
Sistemin engeline,
Davamız bir yol bulsun!
Şirkete tuğralı logo
Arada bir fikir
Arada bir nutuk
Arada bir ey Sakarya
Milli kalarak kalkınmadı
mı Tokyo
Yunus’u taşısın günümüze
Oratoryo!
Bir yemekte tüketir bir
işçi aylığını
'Tekasür' yok ezberinde
Ekran sihirli kutu Ebuzer
'i es geçer
Unvanı imanına dadanan
fare
Kalpte kapanmaz kanayan
yara
Şöyle esnekçe geçiş
davadan iktisada
Elzemdir içtihat yeni
hocalar lazım
Şöyle esaslısından vicdana
su serpen
Geçmişe saplanıp kalanlara
inat
Yaşasın çok tevilli ricat!
...
Neler geldi başımıza/Ot
bitti su çağladı!
Aktüalite Kahpeleri Bölümü:
Dalkavuğa şahsiyet
diploması vermeli
Görünce para için yazı
yazan hödükleri
Her devirde yazar, her
zamanda kese kulu
Erkin hamam çantasını
taşır, yüksünmez
Mesela Barlasın oğlu
Dün sayından inmezken
aşağı
Bugün düşmandan daha sert
çalar bıçağı
Efendim şöyle dedi, hazret
buyurdu şunu
Bukalemunu bile
kıskandırır bunların huyu
Fikir kumbarayla bile
gelebilir yan yana
Bunlardan kaçar mutlak
Tur-ı Sina'ya
Şubatta başka gemi
Aralıkta başka gemi
Yağmur tarla misali
belirsiz yeri
Kalemi havlıyor sanki
kalbi kralın çanağı
Kirletirler inanın umman
olsa yunağı
Bir mağarada tütün ve çay
vuslatı ile uzlet isterim
Nerde bir aktüalite
kahpesi görsem
Gördüğüm ilk fahişeden
özür dilerim!
...
Neler geldi başımıza/Ot
bitti su çağladı!
Sigara Şirketlerine Dava Bölümü:
Bir mevsim-i baharına
geldik ki âlemin
Vicdan siyasi,
Aşk magazin,
Efkâr kilodan mülhem!
Tanıklığın yarası ikidir
ey şair,
Bir anlamadan bir
tanıklıktan!
Otuz yıldır çay ve tütün
Saçlarım felsefe beyazı
Hala çay, hala tütün
Sigaradan evvel beni kahır
öldürecek
Ben de sigara şirketlerini
dava ediyorum!
—Görüyorsunuz hala
ölmedim-
...
Neler geldi başımıza/Ot bitti
su çağladı!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder