MARUZ KALANLAR NESLİ / Memduh ATALAY

 
                                          
 Giriş :Felsefesiz Sorular Bölümü

En büyük ayakkabıyı kim giyer
En büyük şapka kimin başına
Büyük ayak,'büyük baş' düşünürken
Jandarma dipçiği indi başıma
Dedi: Tüm büyükler 'ulu Öndere ' yakışır,
Köylüyüm affola aklım karışır!

En büyük bilgin, en büyük deha
Yâdında mı en büyük asker
Sezar, Napolyon, Attila
Fısıldanırken kulağıma
İskender diye kopya verirken 'hainin' biri
Karşımda dururken Fatih Sultan
Halit bin Velit ucundayken dilimin
Dipçiğin acısıyla dedim heman:
Atatürk'tür en büyük komutan!

Cumhuriyetten geldi en ağır soru
Sesim titredi yüzüm kızardı
Zihnim sorudaki tuzağı kavradı
Latin çizgileri elife düşman
"On yılda on beş milyon" arasında
Muasır medeniyetin karasevdalıları,
Kurdular demiryolu ağları.
Ellerinde pozitivist bir silah,
Önce sürerek sonra asarak,
Senfoni orkestrası eşliğinde,
Bizi medeniyete taşıdılar,
Cumhuriyet paşaları!
Bildim :"Cumhuriyet fazilet rejimidir
Kahrolsun padişah(!)"

Kurumlarda bir kurum bir kurum
Horoz ötse
İki yumurtlasa çil tavuk
Uzmanlardan açık oturum
Yobazın gölgesi
Sakalın teli düşse
Laiklik temelinden sarsılır
Yobaz, dillerinde bir pelesenk
Beşiktaş gol atsa
Bir ağa takılsa balıklar
Mozoleye çelenk!

Düşüncede suç
İnançta hain bulur
Millete bir üstten bakış
Türbeye kulp takar
Akıl almaz cebir
Akla dayar her şeyi
Profesör nam körebenin
Mekânı Anıtkabir
'Yetiş atam laiklik gidiyor elden!'
İnletir narası yeri göğü

...
Neler geldi başımıza/Ot bitti, su çağladı!

Çok Tevilli Ricat Bölümü:

İstanbul'a besmelesiz ulaşınca,
Boş arsaya gece vakti kondu.
Belediye imar işi,
İmar mimar işi derken,
Site düştü zamanla derme çatma yapıya!
Ashab -ı Kehf yapı ortaklığı ile,
Bizim idealist arkadaş kapitalist oldu!
Paranın dini olur mu, olmaz mı sorularından
Muhafazakâr kapitalizm doğdu!
Müteşebbis ve mümin
Dünyada mekân ahrette iman kavlince
Geride bir eser bırakmak için
Birbirine selam vermeyen sakinlere
Bir site daha kurdu
Ensar konutları ile
Mücahit kardeşimiz
Müteahhit oldu!

Helal kazanç kâr payına,
Kâr eden ar etmezden vardı,
Ar eden piyasa cahilleri
Yaya gidip yolda kaldı!
İki kapılı hanın çıkışında
Kum, çakıl, taş, toprak
Demir, beton
Bunca varlıkla nasıl geçilir tünel?
Ellerinde besmele çeken bardak,
Yedekte pusulalı seccade,
İstiap haddi bir yana,
Aştılar liberal limiti de!
Dillerinde bir akrep, bir engerek
Likidite, likidite!

Her şeyimiz var şükür,
Bir de "davamız" olsun!
Sistemin engeline,
Davamız bir yol bulsun!
Şirkete tuğralı logo
Arada bir fikir
Arada bir nutuk
Arada bir ey Sakarya
Milli kalarak kalkınmadı mı Tokyo
Yunus’u taşısın günümüze
Oratoryo!

Bir yemekte tüketir bir işçi aylığını
'Tekasür' yok ezberinde
Ekran sihirli kutu Ebuzer 'i es geçer
Unvanı imanına dadanan fare
Kalpte kapanmaz kanayan yara
Şöyle esnekçe geçiş davadan iktisada
Elzemdir içtihat yeni hocalar lazım
Şöyle esaslısından vicdana su serpen
Geçmişe saplanıp kalanlara inat
Yaşasın çok tevilli ricat!

...
Neler geldi başımıza/Ot bitti su çağladı!


Aktüalite Kahpeleri Bölümü: 

Dalkavuğa şahsiyet diploması vermeli
Görünce para için yazı yazan hödükleri
Her devirde yazar, her zamanda kese kulu
Erkin hamam çantasını taşır, yüksünmez
Mesela Barlasın oğlu

Dün sayından inmezken aşağı
Bugün düşmandan daha sert çalar bıçağı
Efendim şöyle dedi, hazret buyurdu şunu
Bukalemunu bile kıskandırır bunların huyu

Fikir kumbarayla bile gelebilir yan yana
Bunlardan kaçar mutlak Tur-ı Sina'ya
Şubatta başka gemi Aralıkta başka gemi
Yağmur tarla misali belirsiz yeri
Kalemi havlıyor sanki kalbi kralın çanağı
Kirletirler inanın umman olsa yunağı

Bir mağarada tütün ve çay vuslatı ile uzlet isterim
Nerde bir aktüalite kahpesi görsem
Gördüğüm ilk fahişeden özür dilerim!
...
Neler geldi başımıza/Ot bitti su çağladı!


Sigara Şirketlerine Dava Bölümü:

Bir mevsim-i baharına geldik ki âlemin
Vicdan siyasi,
Aşk magazin,
Efkâr kilodan mülhem!
Tanıklığın yarası ikidir ey şair,
Bir anlamadan bir tanıklıktan!
Otuz yıldır çay ve tütün
Saçlarım felsefe beyazı
Hala çay, hala tütün
Sigaradan evvel beni kahır öldürecek
Ben de sigara şirketlerini dava ediyorum!
—Görüyorsunuz hala ölmedim-
...
Neler geldi başımıza/Ot bitti su çağladı!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder