"SÖZ AÇARI"/Hasan EJDERHA

            Mehmet GÖZÜKARA ve Tayyip ATMACA’nın atışmalarını epeydir izliyordum. Çeşitli yayınlarda, çok güzel atışmalarını okudum. Nefis zarflaşmalar, sataşmalar vardı. Zaten atışma da bu değil mi? Atışmalarıyla kültürümüzü gelecek nesillere aktarma açısından bir hizmeti de yapmışlar böylece.
            İşte bu atışmalar KİTAP olmuş. İki imza ile remz bir kitap.
SÖZ AÇARI (Atışma-Şiir) Mehmet GÖZÜKARA-Tayyip ATMACA. Kitap, BERİKAN Yayınları arasında çıkmış. Editörlüğünü Mehmet Gözükara, Kapak tasarımını Mehmet Fidancı, kitap yayına hazırlanırken son okumaları da yine Tayyip Atmaca yapmış. Sonunda ortaya zevkle okuduğum bu güzel kitap çıkmış.
Kitabın girişinde güzel yazılar var, Kültürümüze ve halk edebiyatımıza dair. SÖZBAŞI’nı Ali AKBAŞ yazmış.
“(…)Atışmada âşıklar, daha roman ve hikâyenin olmadığı devirlerde bir vezin ve kafiye disiplini içinde halk irfanının yansıması olan hikmetli bir söyleyişi sergilerlerdi. Estetik planda dilin imkânlarını zorlayarak bir zekâ ve bilgi yarışmasına girişirlerdi. Güreşteki er meydanı gibi aşık kahvesinde de bir söz meydanı kurulurdu (…)” şeklinde aşıklık edebiyatımızın geleneğini anlatmış AKBAŞ Hoca.
SÖZ AÇARI kitabının “TAKDİM” yazısını, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü hocalarından Yrd. Doç. Dr. İbrahim ERŞAHİN yazmış.
Ramazan AVCI, “GELENEĞİ YENİ ŞARTLARINDA SÜRDÜRME ÇABASININ MEYVELERİ” başlıklı yazısında edebiyatımız ve Halk Edebiyatı geleneğimizi irdelemiş; hatta dünden bu güne güzel fotoğraflar sunmuş bize.
 “SÖYLEŞME” başlığıyla güzel bir giriş yazısını da Adem KONAN yazmış.
Kitabın son giriş yazısı “Gözükara-Atmaca” ortak izmzası ile yazılmış. “ATIŞMA HAKKINDA BİR KAÇ SÖZ” Halk edebiyatımız, Kahramanmaraş’ta halk edebiyatı geleneği ile kitabı oluşturan atışmaların hikayatını aktarmışlar bir nebze. Kitabın nasıl oluştuğu hakkında kısaca bilgilendirmişler okuyucuyu.
 Mehmet GÖZÜKARA ile Tayyip ATMACA’nın “SÖZ AÇARI” ortak imzalı kitabı 176 sayfadan oluşuyor. Son üç sayfasının birer sayfası şairlerin özgeçmişlerine, bir sayfasında ise yayınlanmış eserlerinin tanıtımına yer verilmiş. Kitapta kırk bir atışma var. Atışmaların her biri “kırk bir kere maşallah” dedirtecektir okuyucuya.
Tayyip Atmaca ile Mehmet Gözükara’nın atışmalarından Halk edebiyatımızın birçok örneğini son derece üst düzey bir disiplin içinde okuyacaksınız. Bu iki şairi yakından tanıyan okuyucularsa daha çok zevk alacak atışmalardan. Zira onların hallerini, kişiliklerini, dostluklarını bilenler zaman zaman tebessüm edecekler.
SÖZ AÇARI kitabında, şairlerden birisi söz açıyor, bir diğeri cevap veriyor. Birbiriyle hem halleşiyorlar, hem zarflaşıyorlar; bu arada da gelenekli disiplinden şaşmadan halk edebiyatımızın redif dâhil, çok çeşitli örneğini vererek atışıyorlar. Zaman zaman birbirine dokundukları; gümüş kamanın ucunu batırdıkları oluyor ama kesmeyecek, acıtmayacak şekilde. Azıcık acıtsa da yaralamayacak şekilde batırıyorlar.
Mehmet GÖZÜKARA’nın lütfederek bir arkadaşla elden gönderdiği kitabı zevkle okudum doğrusu.
Benim tattığım zevki Yoldaki Kalemler-KİTAP okuyucularının da tatmaları için kitabı buradan aktarmak bile isterdim. Ama bu hem mümkün değil, hem de temin edip okusunlar canım! Fakat birkaç atışmayı aktararak, atışmalar ve kitabın muhtevası hakkında fikir sahibi olmanızı sağlayacağım.
Hadi ATIŞMA okuyalım:

Atmaca:
Ayı armut görse hemen bayılır
Katırlara atlar dayı sayılır
Kazın cücükleri güzün sayılır
Yapsınlar hesabı kalandan yana

Gözükara:
Ayı nöbet tutar suyun başında
Kuzgun düğün eder toyun başında
Kırk dolap dönüyor, oyun başında
Şartlar evriliyor dalandan yana

Atmaca:
Tavşanlar atarken avcılar tutar
Kediler fareyle birlikte yatar
Eşekler atları yarışta satar
Anırır, ağnanır palandan yana

Gözükara:
Uyanık bellidir saflar bellidir
Karınca misali saflar bellidir
İltifat edilen laflar bellidir
Öfke beş vaktini kılandan yana

***
Gözükara:
Pervanenin döne döne düştüğü
Kanadını yakan nârda aşk vardır
Kadim-i kelam’da var görğştüğü
Musa’nın çıktığı Tur’da aşk vardır.

Atmaca:
Sevgilinin mancınıktan düştüğü
Alevin içinde nârda aşk vardır
Üstüne bir ağ bulutun düştüğü
Şam’a yola çıkan turda aşk vardır.

En sevdiğim mısralarla sonlandıralım yazımızı. Zira sonu yok bunun. Kitabı okumaya başladınız mı; sonuna kadar götürüyor sizi. Merak içinde kalıyorsunuz atmaca ne demiş? Gözükara ne cevap vermiş diye.

Atmaca:
Bir düzen vermedin gittin sazına
Taş atıp başını yardığın yeter
Sabah akşam polenlerin yüzüne
Baktım, peteğini ördüğün yeter.

Gözükara:
Felek gam düşürdü gönül sazıma
Taş atıp başımı yardığım ondan
Yar’da yarda kaldı benim yüzüme
Uçuruma duvar ördüğüm ondan


3 yorum:

  1. Ne yorum yazayım bilen söylesin
    Allah sözün pişirenden eylesin

    YanıtlaSil
  2. Şükür kaydetmeyi bildim sonunda
    Lafı hükmü olmaz sözün yanında

    YanıtlaSil
  3. Dilim çözülmüşken yazayım bari
    Odama geçince yazayım gari

    YanıtlaSil