BİR BİLGENİN NEHİRLE ANLAŞAMAMASI‏/Metin ACAR

                                  



                                  ve
                                  insan
                                  sevmediklerine de 

                                  benzeyebilir bazen

bu akan nehirde felsefe yapmak gibi bir derdim yok
çoğu zaman yıkandım
Musa'nın asası yere vurur on iki yerinden bölünür toprak
sonra tekrar ve yine tekrar
nehrin dışındaydım henüz kurumamıştı çamaşırlarım
kirlenmeyi yakaladım çağırmadan

şimdi ise
o akan nehre, büyüyen fidana
ve denizlerde yüzen kara parçalarına
öyle bağırılmaz
böyle çağırılır

bulutların cismine herkes gibi ben de at resmi çizerim
benim nalsız giden bir at hayali
(içimde) kuruyorum sanırım

noktaları avuç içime alıyorum
döküyorum damlaları yollarına
dudak kıvrımlarına çoğalıyorum kuş tüyleri kadar
akan bir nehir kadar
işte bu kadar
büyüyor göz bebeklerim

ben şimdi bir nehir kadar bir kafesin içindeyim
bir kafesin içindeyim
belki büyüyordur, göz bebeklerin
kuş kanadı gibi çoğalıyordur
bu geçtiğim yollar
sana da yol oluyor mudur?

ve
insan
sevmediklerine de benzeyebilir bazen

ve
insan
bir mezarlığa da benzeyebilir bazen
nehre çağırıyorsa seni bir bilge
bir bilgeye de benzeyebilir insan
kalahari çölüne su getireceğim diyorsa
bir bilgeye de oy verilebilir

ah sarmalandığım nehir yokluğu
sarmalandığım kavga
harmanlandığım yuvam
ben ona aşk dedim
o bana kentlilerin kasrını anlattı

ve sanıyor ki musa nehri ikiye bir daha bölemez
ve sanıyor ki titanic bir daha batmaz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder