Her
insanın iki göz odası vardır. Fakat her insanın ağırlıklı olarak yaşadığı oda farklıdır. Bazıları ömür
boyunca aklının hüküm sürdüğü
ve pragmatist kişiliğinin ön plana çıktığı doyumsuzluk odasında kalır.
Bazıları ise ruh âlemini keşfettiği odada hayatını yaşar. İki odanın ortak noktası iki
bileşenin kesişim kümesi olan insan gönlüdür
yani evinizin salonudur. Gönül evi insanın sahip olduğu en muazzam yerleşkedir. İnce düşünülmüş fikirler çoğu zaman insanın kurtarıcısı
olabilir. Aynı şekilde
duygularınız anlık olarak hayattaki rotanızı çizebilir. Fakat bir insanda ikisinden
birisi ağır
bastığı zaman
yahut duygu âleminiz ile aklınız farklı odalarda gizli
kaldığı vakit hayatın
sırrını çözmek için herkes ve her şey
yetersiz kalır. Gönül evi, insanın biricikliğinin ve mucizelerin işlendiği tek nokta olduğundan evinizin ortak kesişim alanıdır. İnsan tek bir odada hayatını
sürdürdüğünün
farkında olmadan çoğu
zaman kendisini unutur. Sizin şatonuz
veya sarayınız kaç odadan oluşuyor
bilemiyorum ya da bir yaylada kuruduğunuz
çoban çadırınız. Benim gördüğüm
iki göz odaya sahip olduğunuz.
Sahip olduğunuzun
farkında olup salonda oturabiliyorsanız ve salonunuza sizin gibileri ağırlayabiliyorsanız ne mutlu
sizlere hayatta zamanın öldüremediklerindensiniz. Yolunuzu bulmaya çalışıyorsanız eğer hayat lâbirentinden
çıkmanız ve kimliğinizi
bulmanız insanlık için müthiş
bir ümittir. Sarayınızın, şatonuzu
yahut çadırınızın ortak noktasını fark etmeli farkına vardıkça etrafınızdakilere
inşasında
yardımcı olmalısınız.
BİZE YAZILANLAR...
GÖNÜL EVİ / Azize Bati
Evimin
her köşesi
farklı âlem birinde insan bedeni ve beyni diğerinde de insanın ruh âlemi. Nasıl mı? Hayat insanın kaç şeklini oluşturabilir ya da kaç parçaya
ayırabilir? Zaman olgusu insanın varoluşundan
bu yana hep farklı şekillerde
anlatılarak insandan insana bırakılmış
kalıcı bir miras. Zamanın içerisinde değişen ve dönüşen insan ise bir evin iki
göz odasında saklanan… Günümüzde çoğu
kez insanın son halinin nasıl olabileceğini
ve fikirlerinin ne derece farklılaşabileceğini düşünürüz. Varoluş olarak insanın oldukça farklı
şekillerde
yaratılmış olduğunu biraz düşününce idrak edebiliyoruz. Bunun
için insanın parmak izini hatırlamak yeterli olurken aynı şekilde benzer durumlar karşısında insan ruhunun yer yer
aynı his ve duyguları tattığını
ise hiç tanımadığınız
bir insanla muhabbet ederken farkına varabiliyorsunuz. Peki, fikirler birer buğday tanesi küçüklüğünde olan ve yaşamın birçok yerinde insana şekil veren, insanı belli bir
kalıba sokan fikirler evinizin hangi odasında hiç düşündünüz mü? Belki evimin iki
göz odası yok bir göz odası var diyorsunuzdur. Evet, belki bir belki yedi gözlü
bir eve sahipsiniz kim bilir belki de bir sarayda yahut şato dediğiniz peri köşkünde yaşıyorsunuz… Ama asıl sahip
olduğunuz eviniz
iki oda bir salondan oluşmaktadır.
Evin bir odasında vicdanınızı, merhametinizi, sevginizi, öfkenizi, acılarınızı,
korkularınızı yani ruhunuzu ve düş
gücünüzü saklamaktasınız diğer
odasında ise aklınız ile bedeniniz yani dünya üzerindeki mevcudiyetiniz
bulunuyor. Her birini olasılıklarıyla birlikte terazinin iki kefesinde tartmaya
kalktığımızda
insan için hangi odanın değeri
önce gelir?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder