Hangi dağ yamacına ağar ki
serçeler
Deseler ki aşktı o
yamaçları kaplayan
Her yan ihata, kale
duvarları yüksek
Ortasında aşk, kör topal,
yeknesak…
Turan ellerinden uçtu aşka
giden turnalar
Rüzgâra teslim en soylu atların
yelesi
Ve ovalarda hıçkırır
sararmış başaklar
Aşkın çığlığında yorulur
yılan kalesi
Sustukça tabiat yükselir
aşkın sesi.
Ana sıcaklığında bir yar
olmazmış anlamalısın
Kanadın kırık, kuşlara ve
dağlaradır feryadın
Bin kahrın içinde çığlık
ve sen yoksun
Korkun, haykırmadan
gitmektir korkun
Hayali olmasaydı onun,
şimdiye boğulurdun.
Umudun; yar üzre, kar
üzre, kor üzre bir umut
Bu hal içinden çırpınmakla
çıkamazsın
Mirim kalk yürü! Çağrılara
gem vurulmaz
Sevgilinin çağrısı
karşısında durulmaz
Ona koşan adımlar asla
yorulmaz
İşte nokta bu; ağla, içine
dön yine ağla şimdi
Her ikindi yenile kahrını,
gücen, kahret dağlara
Yara ulaşmayan selam boş
anlamadın mı daha
Hep bekledin gelmedi
gelmeyecek; kuşlar bile gitti
Umudunu savur dağlara,
baharda çiçekler açmayacak
Kapatmalısın bu defteri ve
artık sayfa bitti söz bitti
Bilesin ki ardınca hiç
ummadıkların ağlayacak
Yoklasan yüreğini bir, ateş bitti köz bitti.
Yoklasan yüreğini bir, ateş bitti köz bitti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder