Ben gözlerin olmadan da yaşarım.
Ellerimle yapışırım
hayatın yakasına,
Sen olmadan daha bir
yürekli savaşırım.
Yağmur altında dolaşırken
ıslatırım sensizliği.
Zor da olsa alışmaya
çalışırım.
Solan çiçekleri umursamam,
Solan çiçekleri umursamam,
Çalan şarkılara aldanmam.
Bir çay ve bir sigara ile
boyarım ufukları.
Gökteki yıldızlara isim
takar,
Seyyar satıcı misali
yıldız satarım.
Yangınlara esir düşer gönlüm.
Yangınlara esir düşer gönlüm.
Yüreklere nesir düşer
gönlüm.
Ellerine kusur düşer
gönlüm.
Düşer de büyür gider,
içimdeki deli çocuk.
Dizleri kana bulanmış,
hırçın gözleri nemli
Ama yine de, gözlerin
olmadan da yaşarım.
Hünkârîlerin kanadına
sakladığım hayatı eskiciye satar,
Parasıyla simit alır martılara
atarım.
Yol oldu uzandı önümde Sırat.
Yol oldu uzandı önümde Sırat.
Geçsem olmuyor geçmesem durmuyor.
Bir garip kumpas bu, bir
deli girdap…
Kimsenin hayra yormadığı
bir düş belki de.
Gecenin karanlığına sormak
seni ya da...
Sorduğum sorular cevapsız
kalıyor, şaşıyorum.
Ben gözlerin olmadan da
yaşıyorum.
Ve sensiz titreten bir
ateşte üşüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder