kapı
kutlu bir Cuma kapısı
kalu belada verdiği sözde
bir adam
eşiğinde kapının
eşik dediysem iç eşik
eşiğin içerlek yanı
içilmiş çaylar belli ki
vurulmuş söze
vurulup vurulup düşülmüş
söze
Ali külü kalbime düşecek
sigaranın unutma öyle sirkele
gölgemdir aydınlanan
zemheri izli yüzünde
saçların incir
yapraklarında yonca bile bile
öyle bir susuyorsun ki ali
dost
patlayan kulaklarımızı
karıncalar kemiriyor
parça pinik içimizdeki
putlar sesinle
helvalar tuz kesiyor
sarp dağlılar
ve sevdalar kalıyor
tertemiz
ellerin bunca müjdenin
beni tanımla gönlünde
zerre olayım
nazar et en yok edici
ki var olayım
kutlu Cuma kapılarında
kendi sesim ol hüznünde
erit gözlerimi
yankısı kördüğüm bu
modernizmin
bu sana yalnız bana meydan
boşlukları
sırma sahifeli mushafı bu
mabedin
ya bas bağrıma bağrındaki
kor yangını yanayım
ya bulduğum ıssız
yollardaki her cevheri sen sanayım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder