şimdi nereye çıkarsa
yolların
şimşir tarağın tahta
kabilinden sahraya uzanan
sivri uçlarından damlayan
zihin terleri
ve karanlığa savrulan
süngüler
keser önünü
kar bahar…
gel ey!
şiir diye yazdıklarımın
kerbelası
kurşun kalemlerinin beyaz
yoncası
dokunaklı bir oyun
havasının ardından
parmak uçlarımdaki gözyaşları
gel!
savur saçlarını yine
kanasın
çocukluğumun ekmek çorbası
kara kurdelem
gel ey!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder