Gecenin şakağından
Bir tutam çiçek kopardım.
Ezdim, çiğnedim, göğsüme astım...
Dünya pınarına vardım.
Köklerine bir damla su bıraktım.
Her gece boğularak uyandım.
Bulutların ardından yürüyenler,
İmrendim sizin dünya halinize.
Güneş vurdukça pencereme
Duvarların ardında
Kendimi bir sır gibi sakladım.
Ben duvarların ardında
Kül gibi yanmışım.
Dilim dönmedi dünya haline.
Rüzgârı sırtıma aldım.
Dağlara tırmandım.
Kalbim buz tutmuş,
Kaf dağının zirvesinde.
Dönmedim kendi sesime,
Oturdum kendi halime yandım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder