Vurulmuş kuş, kanadı kırık
bir ülke
Balık kavağa çıkmış, aslan
denizde
Ses, dinlerken sessizliği
bir köşede
Kapalı kapılar, ardına
kadar kapalı.
Zengin el açmış, dilenci
ofiste
Paralar azalmış, cepte
deste deste
Gülen ağlıyor, ağlayan
diskotekte
Saat feleği şaşırmış,
zamandan ayrılalı.
Zalimin elinde gül, kurşun
gülden hür
Kefenler moda olmuş,
giysiler küfür
Şiir kokan insanlar
söyleyin hangi tür?
Kâğıtlar, kalemler
kaybolalı.
Mermi desen, küçük demir
parçası
Yıkar mı sanırsın gönül
dağı taşı
Ayrılıklar vuslattır iki
ayrı gönle
Dağ dağa kavuştu kavuşalı.
Biri bin yapan, bini bir
yapar
Zalimi sorsan, tatlı aşa
acı katar
Doğan gün zulümden önce
batar
Vatan, birlik, dirlik
bozulalı.
Çoban kuzuyu kurda sattı
İki ayak bir başa isyana
kalktı
Kurtlar kuzularla
ticarette yaptı
Doğru işe yalan karışalı.
Mil çekili gözler şahit
oldu
Delinin sözü akıllıya oyun
oldu
Harfler karıştı, mısralar
kayboldu
Şair sözü yalan oldu olalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder