“SESLENSEM TANIR MISINIZ BENİ DAĞLAR” H.Ahmet ERALP


  Soru sormak değildir niye- tim, bilirim siz beni iyi tanırsınız; iyi tanırsınız her yanımı her anımı; her cümlemi iyi tanırsınız size söylenmiştir çünkü. Sizden süzülmüştür her şiirin her dizesi.
  Her cümle sizden toplar kendini, devriktir siz olmadan, anlamsızdır eğer sizden bir iz taşımıyorsa, ruhsuzdur sizi yaşamamışsa. Gecelerinizde karanlığı, karanlıklarınızda aydınlığı yaşamamışsa eğer, bilmez ve bulamaz cümleleri hiç kimse. Gündüzlerin en kuytu köşelerine kaçmamışsa, en bulunmaz dehlizlerini aramamışsa eğer kalemlerin ucu, öylesine gözlerimizin önünden akıp geçen harfler yığını olmaktadır ancak.
   “İnsanın serancamı bir dağa benziyor”  Memduh ATALAY

  Her kaçışım sizedir dağlar tanırsınız sizler beni. Her kaçıştan kaçışım sizedir dağlar. Gönlümü daraltan müziklerden size kaçarım, en güzel olanı birlikte çalıp söyleyebilelim diye. Gözümü yoran renklerden size kaçarım dağlar, en duru olanını beraber seyredebilelim diye. Şehrin kalabalıklarından size kaçarım dağlar, en yalnız kalabalığı beraber yaşayabilelim diye. Kirlenmiş ansiklopedilerin kirli sayfalarından size kaçarım dağlar, bilginin en temiz olanını beraber öğrenelim diye.

          “Omuzlarımızın çökmüşlüğü
Gametimizin eğriliği aldatmasın,
            Yük taşımadık yüreğimizden gayrı
...”  
                                   İsmail GÖKTÜRK

  Sızlanmamayı da sızılanmamayı da sizden öğrendim ben dağlar, sırtınıza vurulan yollarda fısıldadınız kulağıma, bağrınızı delen tüneller de konuştunuz benimle. Sizi tanıyorum dağlar, sizde beni tanıyorsunuz biliyorum. Ana kucağı gibi emin olup eteklerinize sığınırım her daim, şefkatli pınarlarınızdan su içirip en yiğit bekçilerinizin en cömert gölgelerinde dinlendirirsiniz beni. Dost muhabbeti gibi teslim olup heyecanların en zirvesi ile koşarım size karşılıklı seyreyleyelim diye birbirimizi.
  Aşkı sizinle bildim dağlar, sevmeyi sizinle bildim, Ferhad’lığım sizedir; sevginin en Şirin’ini yaşatırsınız bana, aşkın en çetinini hazırlar öyle sunarsınız bana. Aşkın her kıvrımıyla boğuşurda sonra salarsınız beni “Şirin” göstererekten tüm acılara. Acı yoksa eğer bir türkünün mayasında çiğ gelir tadı kulağımıza da yüreğimize de. Acıların en fiyakalısını siz yaşarsınız dağlar, en dik duruşun sahibi sizsinizdir ancak. Bu yüzdendir türkülerin siz var oluşu, bu yüzdendir türküleri sizinle beraber söyleyişimiz.
  Sizin gibi yaşamayı öğreneceğim dağlar, sizinle yaşamayı öğreneceğim, sizsiz olmadığı aşikârdır artık. Hiç olmazsa bende bir gün tüm heybetinize, tüm gösterişinize çektiğiniz gibi bembeyaz bir örtü çekeceğim üstüme. . .


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder